Page 199 - Devrimci Sol Mayıs 2018 26. Sayısı...
P. 199
İnanç Özkeskin'in Avukatları Katliam Anını Anlatıyor:
Halkın Hukuk Bürosu Açıklama No: 538
14 Haziran 2017
YALANLARLA KATLİAMLARINIZI GİZLEYEMEZSİNİZ!
13 Haziran günü sabah saatlerinde bir haber düştü ajanslara.
Haberde “Kadıköy’de bir eve düzenlenen operasyonda polise silahla
karşılık veren bir terörist etkisiz hale getirildi.” deniyordu. Neler ya-
şandığını, katliama ilişkin gerçeği bir de bizden dinleyin, okuyun is-
tedik. Müvekkilimizin katledildiğini öğrendikten hemen sonra
katliamın yaşandığı eve gittiğimizde, evin mühürlü olduğunu gördük.
Yani “olay yeri” kapalıydı, girişimize izin verilmiyordu. Olay yaşanıp
bittikten, bütün incelemeler tamamlandıktan, “deliller” toplandıktan
saatler sonra “olay yeri” neden kapalı olabilirdi? Elbette gerçekler
açığa çıkmasın diye. “Gerçek ne kadar geç açığa çıkarsa o kadar iyi
olur” düşüncesiyle. Çünkü bir kez yalanlar sıralandıktan ve bunlar
herkesin inanmasına yetecek kadar tekrarlandıktan sonra gerçeğin
açığa çıkmasının bir önemi yoktu. Çünkü yalan ne kadar büyük olur
ve ne kadar sık tekrarlanırsa o kadar çok inanan olurdu. Bunu öğret-
menleri Göbels’ten biliyorlardı. Ama biz de vazgeçecek değildik ger-
çeği araştırmaktan ve anlatmaktan. Gerçeğin yalandan güçlü
olduğunun ve er ya da geç galip geleceğinin bilinciyle görevimizi ye-
rine getirdik.
Katliamın yaşandığı sitede oturan hiç kimse katliam sırasında
oraya yaklaştırılmamış, pencerelerden bakmalarına dahi izin verilme-
mişti. Ancak yine de sesleri duyabilecek durumdaydılar ve hiç kimse
ne polisin “teslim ol” çağrısı yaptığını, ne de polisin ateş etmesinden
önce ya da sonra başka bir silah sesi duymuştu. Yani polisten başka
ateş eden olmamıştı. Katliamın yaşandığı sırada evde bulunan anne
ve baba da polisi ve onların kanlı el havlusu iktidar medyasını yalan-
lıyordu.
Katliamın tanığı annenin anlatımına göre polis gece 00.30 sı-
ralarında kapıyı dahi çalmadan, doğrudan kapıyı kırarak eve girmişti.
Üstelik anne “durun, ne yapıyorsunuz, neden kırıyorsunuz, açıyorum
kapıyı” diyerek kapıyı açmaya çalıştığı halde kapıyı kırmışlardı. Bu sı-
rada İnanç Özkeskin uyuyordu ve gürültü ile uyanmıştı. Annenin “ne
oluyor oğlum?” sorusuna, “bilmiyorum anne, anlamadım” diye cevap
vermişti. Kapı kırılıp katiller içeri girdiğinde önce anne, “neden kır-
dınız kapıyı, açacaktım zaten” diye sormuş, karşılığında “içeri geç,
içeri geç” denilerek ve silah doğrultularak bir odaya sürüklenmişti