Page 200 - Devrimci Sol Mayıs 2018 26. Sayısı...
P. 200
ve 91 yaşındaki baba da silah dipçiği ile vurularak darp edilmişti. Bu
sırada koridorda bulunan İnanç Özkeskin “ne oluyor, ne yapıyorsu-
nuz?” diye bağırmış, tam bu sırada silah sesi duyulmuştu. Her şey
birkaç dakika hatta saniye içinde olup bitmişti. Yani ne defalarca tes-
lim ol çağrısı yapılmıştı ne silahla karşılık verilmişti. İçeri giren kat-
liam birlikleri “işlerini bitirmiş”, İnanç Özkeskin’i katledip çıkmışlardı.
Sorumsuz bir şekilde polisin servis ettiği haberleri gerçekmiş
gibi yayınlayanlar, delilleri kararttıklarının farkında değiller mi? Hayır,
hepsinin yayın hayatı devletin katliam politikalarını hatırlamak için
yeterli. Hepsi Günay Özarslan’ın, Sıla Abalay’ın nasıl katledildiğini
gördüler. Hepsi Dilek Doğan’ın katliam görüntülerini izlediler.
… Öğle saatlerine doğru ilk olarak AKP’nin resmi yayın organ-
larından Sabah Gazetesi’nde, ardından diğer iktidar medyasında, öl-
dürülen kişinin DHKPC üyesi olduğu ve İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu’ya suikast hazırlığında olduğu, yapılan operasyon sırasında bir-
çok kez teslim ol çağrısı yapılmasına rağmen silahla karşılık verdiği
ve vurularak etkisiz hale getirildiği, ayrıca evde silah ve birçok “ör-
gütsel doküman” ele geçirildiği yazıyordu. Yani bu ev bir “hücre evi”,
İnanç Özkeskin ise bu hücre evinde eylem hazırlığında olan bir “te-
rörist” idi bu senaryoya göre. Oysaki TAYAD üyesi, 53 yaşındaki İnanç
Özkeskin, 80 yaşındaki annesi ve 91 yaşındaki alzheimer hastası ba-
bası ile birlikte yaşıyordu bu evde. Yani İnanç Özkeskin katledildi-
ğinde bu “hücre evi”nde yaşlı ve hasta anne ve babası da vardı ve 37
yıldır bu evde yaşıyorlardı. Ama bunun ne önemi vardı. Kanlı el hav-
lusu olmayı görev edinmişler bir kere. Utanmadan, sıkılmadan yalan-
lar söylediler. Üstelik katliamın tanıkları hayattayken yaptılar bunu.
Evet, gerçek bu kadar açık ve yalın. Ne eylem hazırlığı vardı, ne bu
ev bir hücre eviydi, ne teslim ol çağrısı yapılmıştı, ne silahla karşılık
verilmişti. 53 yaşındaki İnanç ÖZKESKİN ailesi ile birlikte kaldığı evde,
bir katliam birliği olan Özel Harekat Birlikleri tarafından katledildi.
Peki, katliam birlikleri bu cüreti nereden alıyor? Nasıl bu kadar
rahat katliam yapabiliyorlar? Elbette bu katliam bir devlet politikası
olduğu için. Elbette medyasıyla, yargısıyla bütün devletin arkalarında
olduğunu, iktidarın yargısı önünde dokunulmazlık güvenceleri oldu-
ğunu, yargılanmayacaklarını, yargılansalar bile cezalandırılmayacak-
larını bildikleri için... Ancak ne olursa olsun biz gerçeği anlatmaktan
ve adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. Yalnızca İnanç Özkeskin için
değil, polisin katlettiği bütün halk çocukları için adalet istemeye
devam edeceğiz. Adaletin halkın ellerinde olduğunu biliyor, halkın
birlikte mücadelesiyle adaletin sağlanacağına inanıyoruz. (Yürüyüş
18 Haziran 2017 Sayı: 19)