Page 41 - Yürüyüş Dergisi 20. Sayısı
P. 41

Her şeyden önce bir Dev-
                                            Genç’liydi bizim Sıla. Ve söz
           daşımız, kardeşimiz, çocuğumuz, so-                               kimi zaman gelenek deniyor. Bu ya-
                                            konusu Sıla olduğunda aslında
           rumlumuz, komutanımızdı Bizim                                     nıyla, tarihe kanla yazılan bir gele-
           Sıla.                            başka bir niteleme sıfatına da   neğin 18 yaşında delikanlısıydı Bizim
             Faşizm, daha 16'sında tutsak alarak  gerek yoktur. Sıla bir Dev-  Sıla'mız.
           onu hayata küstürmek istedi. Başa-  Genç'lidir... Ve  Sıla için bunu  Her şeyden önce bir Dev-Gençli'ydi
           ramadıkça acizleşti. Defalarca göz-  söylemek yeterlidir.         bizim Sıla. Ve sözkonusu Sıla oldu-
           altına alındı. Hepsinden de onurla  Dev-Genç’li olmak emper-      ğunda aslında başka bir niteleme sı-
           çıktı. Nelerle karşılaşıp nasıl tavırlar                          fatına da gerek yoktur. Sıla bir Dev-
           aldığını coşkuyla, ağız dolusu anlat-  yalizme ve faşizme karşı mü-  Genç'lidir... Ve  Sıla için bunu söy-
           masına tanıktır yoldaşları. Sıla'yı asla  cadele etmenin coşkusuyla hep  lemek yeterlidir.
           teslim alamadılar. Bir direnişten, bir  ileri atılmaktır.  Atılım'ı bir  Dev-Genç’li olmak emperyalizme
           güneşli gülüşünden, bir de umutlu  ruh hali olarak içselleştirmek-  ve faşizme karşı mücadele etmenin
           güzel rüyalar görmekten vazgeçmedi  tir. Engel tanımamak, aşıp    coşkusuyla hep ileri atılmaktır. Atı-
           Bizim Sıla. Şehitlerimizi görürdü rü-  geçmenin bir yolunu bulmak-  lım'ı bir ruh hali olarak içselleştir-
           yalarında, yoldaşlarıyla mücadele                                 mektir. Engel tanımamak, aşıp geç-
           içinde imkansız denilenleri nasıl ba-  tır Dev-Genç’li olmak.  Yeri  menin bir yolunu bulmaktır Dev-
           şardıklarını görür ve bütün bu rüya-  geldi mi, tek başına örgüt ol-  Genç’li olmak.  Yeri geldi mi, tek
           larını, en hakikatli haliyle yani gö-  mayı başarmaktır. Halk ve  başına örgüt olmayı başarmaktır.
           rülesi bir coşkuyla anlatırdı.   vatan sevgisinin ışığıyla hayatı  Halk ve vatan sevgisinin ışığıyla ha-
             Dergide yayınlanan "Kiraz Çi-  aydınlatabilmektir. Ve  kuşa-    yatı aydınlatabilmektir. Ve kuşatılınca
           çekleri" yazısında da rüyalarından                                Ulaş olmasını bilmektir. Sıla'nın gü-
                                            tılınca Ulaş olmasını bilmektir.
           bahsetmiş zaten.                                                  lüşü de Ulaş gibiydi, güneşe benzerdi.
             Bu yazısının bir yerinde şöyle  Sıla'nın gülüşü de Ulaş gibiydi,  Bizim Sıla, gülünce hayata umudun
           demiş Bizim Sıla:                güneşe benzerdi. Bizim Sıla,     ışıltısı inerdi.
             "... Hep şehitlerimizi görürdüm  gülünce hayata umudun ışıltısı   "Kiraz Çiçekleri" başlıklı yazısını
           rüyamda ve sabahları kalkmak iste-  inerdi.                       şöyle bitirmiş Bizim Sıla:       Sayı: 20
           mez tekrar tekrar hayal ederdim gör-                                "... Ne kadar çok seviyoruz bir-
           düklerimi." (Yürüyüş, 21 Mayıs 2017)  "... Benim sabırlı emekçi Mahir  birimizi değil mi? Sevgi ölümü nasıl  Yürüyüş
             "... Vurulduğumu hayal ediyorum,  abim nasıl dalga geçiyordu benimle,  da yeniyor. Bu sevgi ve bize sevdik-  25 Haziran
                                                                                                                2017
           düşmanın beyninde en büyük zararı                                lerimizin yokluğunu yaşatan düşmana
                                            "majezik" diyemiyorum diye. Gülünce
           vererek orada vurulup düşüyorum.                                 öfkemiz var olduğu sürece bizler tıpkı
                                            daha da kırmızı olurdu o güzel yüzü.
           Son nefesimi verirken, en çok acı                                şehitlerimiz gibi en güzel oldukları
                                            Şafak abi şehit düştüğünde ağladığımız
           çektiğim anda, biri elimi tutuyor.                               anda toprağa düşen kiraz çiçekleri
                                            için çok kızmıştı ve demişti ki; Şafak’a
           Gözlerimi açıyorum, Şafak abi..."                                üzerinde, yıldızların altında omuz
                                            da bu yakışırdı, böyle ölmek yakışırdı,
             Elif Sultan'dan Bünyamin'e, Şa-                                omuz oturup türküler söylemeye de-
                                            niye üzülüyorsunuz, devrimciliği bı-
           faklar'dan Sıla'ya... İşte bu kuşağın                            vam edeceğiz. Bu yüzden bizim için
                                            rakmadı, hain olmadı..."
           devrimciliğinin mayasında Büyük Di-  Cevahir'den bu yana işte böyle  öldü demesinler, kiraz çiçekleri top-
           renişimiz vardır. Yenilmezlikleri bun-                           rağa düştü desinler..."
                                            ölmek yakışır bizimkilere. Direne  Sevgili Sıla,
           dandır. Fedakarlıklarının, yaratıcılık-
                                            direne, vuruşa vuruşa çatışarak ölüm-  Tutsaklık koşullarında şehitlerimiz
           larının, cüretlerinin sınırsızlığı Büyük
                                            süzleşmek yakışır. Ve Hüseyin Ce-  nasıl karşılanır, bilirsin. İşte öyle
           Direnişimiz'den almıştır kaynağını.
                                            vahir'den Sıla Abalay'a teslim olmama  karşıladık senin haberini de... Sıktık
             Söz konusu olan Anadolu İhtila-
                                            geleneğimiz kanla yazılmaktadır ha-  yumruğumuzu ve kahramanlığına se-
           li'nin geleceğidir. Tecrit kuşatmasına,
           teslimiyet saldırısına, tasfiyecilik da-  yata.                  lama durduk. "Ölümsüzdür" diye bin
                                                                            selam gönderdik sana.  Ve dediğin
           yatmasına karşı işte bu gelecek sa-  Toprağa Düşen Kiraz Çi-
           vunularak esas olarak Sılalar’ın dev-                            gibi "öldü" demiyoruz, "kiraz çiçekleri
                                            çeklerini Kuşanıyoruz...        toprağa düştü" diyoruz. Ve toprağa
           rimciliği kazanılmıştır.
             Bizim Sıla aynı yazısında Dersim  Delikanlı bir tarihti Sıla Abalay.  düşen kiraz çiçeklerini kuşanarak
           Kır Gerilla Şehidimiz Mahir Bektaş  Ya da tarihin delikanlı hali diyebiliriz.  emperyalizmin ve işbirlikçilerinin
                                                                            üzerine yürümeye devam ediyoruz.
           ile ilgili bir anısını da aktarır:   Kanla yazılmış bir tarih, ki bu tarihe
                              Dergimizin 20. sayısının yayınlandığı 25 Haziran 2017 günü;
                            *KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 109. günündeler
                                 *KEC- Nazife Onay direnişini Ankara Yüksel Caddesi’ne taşıdı
                          *Malatya’da direnen KEC’liler direnişlerini Ankara Yüksel Caddesi’ne taşıdılar
                                *Sultan ve Esra Özakça açlık grevi direnişinin 34. günündeler
                                     *KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 118. gününde

                                       ASLA UZLAŞMAYACAĞIZ!
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46