Page 36 - Yürüyüş Dergisi 20. Sayısı
P. 36

Nuriye Gülmen’den Mektup                          Kıssadan Hisse;

               “ Nedir ki kuşatma gülüm                          Dürüstlük
                                                                 Bir kasabada, her gün hava kararınca, insanlar, may-
               Bir dirhem bir karanlık”                        muncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının
                  Açlık grevi eylemi 100. gününe giren Nuriye Gülmen  evlerini soymaya giderlermiş.
               hapishaneden gönderdiği mektubunda, sağlık durumuna  Fakat, gün doğarken geri döndükleri her seferinde,
               ilişkin bilgiler paylaşarak, hapishane idaresinin fotoğraf  kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış. Ama
                                                               ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden
               çektirme yasağına karşılık, hücresinin resmini çizdi.
                                                               çalarmış.
                  Mektubun ilk sayfasının üst kısmında, Kütahya’da
                                                                 Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış.
               direnen kadınların resmini kopya kağıdı ile çizdiğini
                                                               Geceleri, diğerleri gibi çantasını, fenerini alıp hırsızlığa
               aktaran Gülmen, mektubunun ilk sayfasında şu şiir di-
                                                               çıkmaktansa, evinde kalıp çalışmayı tercih edermiş bu
               zelerine yer verdi:
                                                               adam. Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde, içeride
                  “Nedir ki kuşatma gülüm
                                                               ışık yandığını görünce döner giderlermiş. Fakat bu durum
                  Bir dirhem bir karanlık                      böyle bir süre devam edince, ahali ona kızmaya başlamış:
                  Bir gram demir ve duvar                        “Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını
                  Üç beş çelik çekirdek gerekçeli              engellemeye hakkın yok” demişler.
                  Geçersiz yasalar olup olacağı hepsi bu         Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp
                  (.....)                                      dışarı çıkmaya başlamış. Her gece, hırsızlık yapmadan
                  UMUT BU SABAH DA BİZİMLEYDİ                  orada burada dolaşır durur, sonunda yatmaya evine dönermiş.
                  Bugün açlık grevinin 95., tutsaklığın 19. günü yine  Fakat her döndüğünde evini soyulmuş bulurmuş. Sonuçta
               Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nden, C-1 hücresinden  bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek içecek hiç bir şeyi
                                                               kalmamış ve memleketini terk etmek zorunda kalmış.
               demir, beton ve duvarların arasından açlığın koynundan;
                                                                 Kasabada, hırsızlıkta ustalaşıp giderek zenginleşenler,
               Gülbeyaz ve Seval hanımefendilerin refakatinden bil-
                                                               kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya
               diriyorum efendim: Umut bu sabah da bizimleydi.
                                                               başlamışlar. Zamanla, zengin-fakir ayrımı çoğalmış. Zen-
                  (....)
                                                               ginler, mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, hapishaneler
                  Burası benim yattığım hücre, sizin için çizdim.
      Sayı: 20
                                                               kurmuşlar. Kendi mallarının çalınmasını da yasa dışı ilan
               (Umarım fotoğraf halinde görünür) Geçen hafta yazdığım  etmişler! Ancak yoksulların mallarını çalmak hala ser-
      Yürüyüş
               mektupta fotoğraf meselesine son anda değinmiştim.
      25 Haziran
      2017                                                     bestmiş!
               Fotoğraf çekilmemize engel oluyorlar. Ben de fotoğraf  Bir süre geçtikten son-
               gönderemiyorsak resimde mi çizemiyoruz, dedim ve  ra, artık kimse soymaktan ŞİİR
               yukarıdaki şaheseri yaptım. Çok tatlı oldu bence,  ve soyulmaktan söz etmez  YÜRÜMEK...
               eksikleri var ama. Kıyafet dolabını çizemedim bir onun  olmuş.          yürümek;
               altındaki rafları. Daha çok ayrıntıları çalıştım. İşte  Çünkü, yoksulların çoğu  yürümeyenleri arkasında
               kalbimin içinde kimin olduğu gibi tatlı küçük ayrıntıları.  ya açlıktan ölmüş ya da  bo sokaklar gibi bırakarak,
               Çarşamba'ya daha uzun yazacağım.                oraları terk edip gitmişler.  havaları boydan boya yarıp
                                                               Zenginler ve maaşlı soy-
                  AĞRILARIM ŞİDDETLENDİ VE ARTTI                                     ikiye
                                                               guncular ise, ortada soya-
                  Dün kolumda ve boynumda çok şiddetli bir ağrı                        karanlıın gözüne bakarak
                                                               cakları kimse kalmadığın-
               başladı. Yazı yazmak çok yoruyor. Bırakmak durumunda                  yürümek..
                                                               dan, servetlerini yavaş yavaş  yürümek;
               kaldım.
                                                               yitirmeye başlamışlar.
                  İddianame geldi, Çarşamba postasına ayrıntılı ya-                    dost omuzbalarını
                                                                 Sonunda zenginler,  omuzlarının yanında duyup,
               zarım. Faks ve mektuplarınız geldi, Merve mektubunu
                                                               eski düzeni yeniden sağ-  kelleni orta yere
               aldım. Yazabilecek miyim bilmiyorum ama sen bana  lamak için oraları ilk terk
                                                                                       yüreini yumruklarının içine
               yine yaz olur mu. Fotoğraf gönder, çizimlerine bayıldım  eden dürüst adamı başa  koyup yürümek ...
               ve elbette seni özledim. Pınar’cım faksın gelmedi, mek-  getirmeye karar vermişler.  yürümek;
               tubunu aldım, yenisini bekliyorum. O kadar hasretle  Sora sora nerede yaşadı-
               bekledim ki mektubunu, yenisi için çok bekletme.   ğını öğrenmişler. Evine  yolunda pusuya
                  Sağlık durumumdan bahsedip bitireyim.  Ağrılarım  gittiklerinde, kapıda yazılı yattıklarını,
               çok şiddetlendi ve arttı. Bacaklarımda ve kollarımda ka-  bir kağıt görmüşler. Ka-  arkadan çelme attıklarını
               rıncalanma, iğne batması ve seyirme başladı. Hücre  ğıtta şunlar yazıyormuş:  bilerek yürümek ...
                                                                 “Bir insan, sadece dü-  yürümek;
               içinde tekerlekli sandalye istedik, verdiler. 5-10 dakika
                                                               rüst olduğu için aranıyor-  yürekten gülerekten
               havalandırmaya güneşe çıkıyorum.
                                                               sa, her şey için çok geç  yürümek ...
                  Aynı gökyüzünün altından umut ve hasretle
                                                               olmuş demektir...”      (NAZIM HKMET)
                  (......)”

       3 36
                               KATLEDEN DEVLET, KATLEDİLEN HALKTIR!
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41