Page 34 - Yürüyüş Dergisi 20. Sayısı
P. 34

N Nuriye ve Semih’e, Yoldaşları ve Dostlarından Mektup
                                    “Sizi tutukladılar ama sizin direnişinizin yarattığı

                                     etkinin korkusunu hala üzerlerinden atamadılar”


                                    Sevgili Nuriye ve Semih,     buldu. Ama o ateş bozkıra düştü bir kez. Bir daha da
                                   Bugün, sizlerin büyük yürüyüşe  hiçbir güç söndüremez. O ateş, halkın yüreğinde yanıyor
                              başladığınız 7 Kasım’dan bugüne Açlık  artık.
                           Grevi 103., Yüksel Direnişi 223., Tutukluluk  Sizi tutukladılar ama Yüksel Caddesi’nde her gün sizin
              27. gün oldu. AKP faşizmi, OHAL ilan edip tüm halka  sesinizi haykırmamızı engelleyemediler. Her gün öğlen
              karşı açıktan savaşa başlarken, sizler kapı kapı gezdiniz.  ve akşam saatlerinde yine orada olmaya devam ediyoruz.
              Herkesi direnişe ortak edebilmenin kaygısını yaşadınız.  Üzerimizde envai çeşit gaz deniyorlar. Neredeyse denemedik
              “Bir olursak daha kolay sonuç alırız” dediniz. Haklıydınız  tek bir gaz çeşidi bırakmadılar. Ve fakat biz, hala en güçlü
              da. Ancak  herkesin  direnmeye                                       nefeslerle sizden devraldığımız di-
              gücü yoktu. Birilerinin öne çık-                                     renişi soluyoruz. Ciğerlerimiz, sizden
              ması, bozkırı tutuşturacak kıvıl-                                    devraldığımız direnişle dolu.
              cımı ilk çakan olması gerekiyor-                                       Sizler şimdi tutsaksınız. Bizler
              du. Herkesin sustuğu yerde, bi-                                      dışarıdayız.  Ve sizin yokluğunuzu
              rinin çıkıp bu adaletsizliği hay-                                    aratmıyoruz. Ta ki talepleriniz kabul
              kırması, milyonları sarsacak dep-                                    edilene, sizi oradan alana ve zafer
              remi yaratması gerekiyordu.                                          türkümüzü hep birlikte söyleyene
                 Kapılar bir bir yüzünüze ka-                                      kadar da  Yüksel’de ve her yerde
              pandı. Kimse çıkıp da sizinle                                        sizin sesinizi haykırmaya devam
              yürümek, sizinle birlikte emeği-                                     edeceğiz. Yedisinden yetmişine kadar
              miz, onurumuz için direnelim                                         tüm halkımıza sizi anlatıyoruz.
              demedi. Üyesi olduğunuz KESK                                           Dün açlık grevinizin 102. gü-
              dahi 200 binden fazla üyesi var-                                     nüydü.  Yine anıta gittik ve polis
              ken, direnmenin değil direnme-                                       saldırdı. Şöyle diyordu Nazife Onay,
      Sayı: 20
      Yürüyüş  menin teorisini yapıyordu. Korku,                                   “Anıtı çiçeksiz bırakmayacağız ve
              yılgınlık, teslimiyet rüzgârı ala-                                   biz bu yoldan dönmeyeceğiz.”
      25 Haziran
              bildiğine esiyordu ülkenin dört                                        Biz bu yoldan dönmeyeceğiz.
      2017
              bir yanından.                                                        Dönmeyeceğimizin belgesi oldu çi-
                 Herkes susarsa hayat susardı.                                     çeklerimiz. Artık  çiçeklerimizden
              Boy atmazdı içimizi ışıtan gü-                                       dahi korkuyorlar. Sanki Yüksel Cad-
              zellikler. Meydanlarda emekçi-                                       desi’ne giren her çiçek, Nuriye ve
              lerin gür sesi değil, faşizmin na-                                   Semih’e geliyormuş gibi korkuyorlar.
              raları yankılanırdı. Günlerimiz                                      Sizi tutukladılar ama sizin direnişi-
              geceye döner, umutlar kayardı                                        nizin yarattığı etkinin korkusunu
              sönen yıldızlar gibi. Faşizmin                                       hala üzerlerinden atamadılar. Boş-
              kanlı postal sesleriyle çınlardı                                     luğunuz söz konusu olmadı. Acun
              kulaklarımız.                                                        Karadağ, Nazife Onay, Esra, Sultan,
                 İşte böylesi günlerde tek başına çıktın Yüksel Caddesinde  Nazan, Abidin ve daha adlarını sayamayacağımız onlarca
              yer alan İnsanlık Anıtı önüne. O anıtta İnsan Hakları Be-  yoldaşımız, her gün o anıtın önüne gidip hançerleri yırtı-
              yannamesi’nin okunması resmedilmişti. Ve şimdi o emek-  lırcasına sizden devraldıkları direnişin sesini haykırmaya
              çilerin, OHAL faşizmi ile gasp edilen hakları için ilk  devam ediyorlar.
              bildiriyi okuma görevini üstlenmiştin Nuriye… Saldırdılar  Dün konserimiz vardı. Sizin sevdiğiniz türküleri okudu
              sana. Ve sonraki günlerde de saldırdılar. Onlar saldırdıkça  sanatçı dostlarımız. Sizin kavganızın ateşini dillendirdi
              sen tam tersine daha da güçlendin. Sana yapılan işkenceler,  halkımızın şairleri. Ve biz, bir kez daha haykırdık, sizi bı-
              eziyetler, hakaretler, senin yüreğini daha da bileyledi. Ve  rakana ve işinize geri dönmeniz sağlanana kadar bu yoldan
              her gözaltından sonra o anıtın önüne gelip, daha bir gür  dönmeyeceğimizi.
              haykırdın haksızlığın sesini. Senin sesine ses oldu Malatya,  Sizin sesinizi haykırdıkça, sizin direnişinizin bir parçası
              Düzce, İstanbul, Bodrum…                           olanlarda her gün artıyor.
                 Size bakıp da “böyle direniş mi olur” diyenler, burun  “Nuriye ve Semih özgürlüklerine kavuşana ve işe geri
              kıvıranlar, her gün biraz daha utandılar. Siz, bozkırı tutuş-  dönene kadar mavi giymeye devam ediyoruz.
              turan ilk kıvılcımı çaktınız ki o ateşin düştüğü yürekler  #RengimMavi”
              her geçen gün arttı. Onlar, yüzler, binler oldunuz. Ateş  Gazeteciler, sanatçılar, sizler için video hazırlayıp ya-
              daha da büyüyecekti ki AKP faşizmi, çareyi sizi tutuklamakta  yınlıyorlar.


       34
                               KATLEDEN DEVLET, KATLEDİLEN HALKTIR!
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39