Page 74 - Türk Yurdu 387. sayı Kasım 2019(web için-kapaklı)
P. 74
BASIN AÇIKLAMALARI
GENEL BAŞKANIMIZ PROF. DR.
MEHMET ÖZ’ÜN 29 EKİM
CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI
MİLLÎ MÜCADELE VE CUMHURİYET
Büyük Türk Milleti, Aziz Ocaklılar,
Türk Milleti, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra verdiği yeniden diriliş ve bağımsızlık mücadelesini Cum-
huriyet’i ilân ederek taçlandırmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıkı-
şının, Amasya Tamiminin yayınlanmasının, Erzurum ve Sivas Kongreleriyle Batı Anadolu’daki kongrelerin
toplanmasının 100. Yılında, Cumhuriyetimizin de 96. Yılını idrak ediyoruz. Binlerce yıllık tarihimizin birikimi
ve tecrübesiyle çağdaş gelişmelerin sonuçlarının sentezinin bir neticesi olarak Millî Mücadele’nin Meclis
Başkanı ve Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin hayatiyetini kaybettiğini isabetli bir
şekilde tespit ve teşhis etmişti. 19. Yüzyıldan 20. Yüzyıla uzanan tarihî süreçte devleti ayakta, farklı din ve
milletlere mensup tebaayı bir arada tutma çabaları sonuç vermemişti. Üç tarz-ı siyasetin ilk ikisi başarısız
olmuş ve neticede devlet yapımızın, Türk Milleti gerçeğini esas alan millî bir devlet hâline dönüşmesi bir
mecburiyet olmuştu. Esasen Millî Mücadele’nin başlamasıyla zaten bunun fikrî temelleri de atılmıştı. “İra-
de-i millîye” kavramından kastın ne olduğu açıktı. Amasya Tamimi’ndeki şu ifadeler dikkat çekicidir:
“Vatanın tamamiyeti, milletin istiklâli tehlikededir. (…). Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı
kurtaracaktır.”
“Osmanlı vatanının tamamiyeti ve istiklâl-i millîmizin temini ve makam-ı saltanat ve hilafetin masuniyeti
için kuva-yı millîyeyi amil ve irade-i millîyeyi hâkim kılmak esastır.” Burada, o zaman saltanat ve hilafet ma-
kamları mevcut olduğundan bunlara atıfta bulunması tabiîdir. Bununla birlikte-Sivas Kongresi kararlarında
da aynı ibarelere kullanılmıştır- aynı cümlede “kuva-yı millîyeyi amil ve irade-i millîyeyi hâkim kılmak”tan
bahsedilmesi, artık saltanat ve hilafetin de ancak millî irade sayesinde ayakta kalabileceğine işaret etmek-
tedir.
Erzurum Kongresi kararlarının 8. Maddesi-ki Sivas’ta da aynen kabul edilmiştir- bugünkü Türkçe ile şu
şekildedir:
“Milletlerin kendi kaderlerini kendilerinin belirttikleri bu tarihsel çağda Hükûmeti Merkeziyemizin millî
iradeye bağlı olması zorunludur. Çünkü, millî iradeye dayanmayan herhangi bir hükûmet kurulunun ken-
dine göre ve kişisel kararlarına ulusça uyulmadıktan başka dışarıda da geçerli olmadığı ve olamayacağı
şimdiye kadar belgelenmiş, işlev ve sonuçlarıyla kanıtlanmıştır.”
Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasına kadar bu yöndeki tasavvurunu bir sır
olarak tutmuş, öncelikle saltanatın kaldırılmasını sağlamış ve bundan yaklaşık bir yıl sonra cumhuriyet ilan
edilmiştir. Onun bu yöntemi, radikal kararlar için uygun şartları ve zamanı beklediğinin bir göstergesidir.
Hükûmette yaşanan problemlerin bir kriz hâlini alması sonucunda Gazi Paşa uygun zamanın geldiğine
hükmeder ve Cumhuriyet’i ilân etmeye karar verir. Bunu da 28 Ekim günü yakın arkadaşlarıyla bir yemekli
toplantıda “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” diye açıklar. Hazırlanan anayasa değişikliği ertesi gün Mec-
lis’te kabul edilir ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk Cumhurbaşkanı olarak
seçilir. Bunun üzerine yaptığı konuşmada özetle şunları söyler:
“Milletimiz, sahip olduğu özelliklerini ve değerini, hükûmetinin yeni ismiyle, uygarlık dünyasına daha
çok kolaylıkla göstermeyi başaracaktır. Türkiye Cumhuriyeti, dünyada işgal ettiği yere lâyık olduğunu eser-
72
SAYI 387 • KASIM 2019