Page 319 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 319
kesimleri Gazi ayaklanmasını selamladılar. Almanya’nın birçok
yerinde konsolosluk önlerinde, faşist TC’nin kurumları önünde
emperyalizmin panzerlerine, coplarına karşı Gazi’nin ateşi tu-
tuşturuldu.
İngiltere’de Türkiyeli ve Kürdistanlı emekçilerin yaşadığı
semtlerdeki esnafların dükkanlarında bir yazı asılıydı:
“DHKC’nin çağrısı üzerine Gazi Ayaklanmasını desteklemek
amacıyla kapalıyız” Cepheliler 16 Mart günü Londra İşçi Partisi
binasını saatlerce işgal ettiler ve oligarşiyi teşhir ettiler.
İsviçre’de, Yunanistan’da, Belçika’da, Avusturya’da, Fran-
sa’da, Hollanda’da mitinglerle, işgallerle, yürüyüşlerle, radyo
programlarıyla, bildirilerle Cepheliler binlerce insanı Gazi hal-
kının saflarında birleştirdiler.
GAZİ’DE KİM NE YAPMIŞ, NE DEMİŞTİ?
Kontrgerilla gazeteleri katliamın ertesi günü aynı başlığı
kullanmışlardı. Sabah, Milliyet ve Hürriyet manşetlerinde “Bu
Hain Tuzağa Düşmeyeceğiz” yazıyordu. Kendi ihanetlerini göl-
gelemek için, halkın katliama karşı ayaklanışına “Hain Tuzak”
diyerek kara çalmaya çalışıyorlardı. Halk ölmeliydi ve susma-
lıydı. Eğer susmazsa “Hain Tuzağa” düşmüş olurdu. Bunun için
de aşağılık demagojilerle saldırdılar isyana. Oligarşinin med-
yası efendilerine yaranmak için hızla kontrgerilla telkinlerini
yaymaya başladılar. Halkı, halkın savaşçılarını “terörist” olarak
gösteriyor, katliamı destekliyorlardı.
Gazi halkı katliamın ilk dakikalarından itibaren cellatların
adını koymuştu; “Devlet”. Ancak burjuva basın tekellere, em-
peryalizme satılmış sayfalarında, halkın bu ayaklanmasını “Ka-
ranlık Güçler”, “Yunan Parmağı”, “Provokasyon” diyerek
karalamaya, ayaklanmanın haklılığına gölge düşürmeye çalı-
şıyorlardı.
Aydınlıkçı hainler yine katillerle birlikteydi. Ülkü Ocak-
319