Page 35 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 35
Sepetçioğlu Osman’da tarihin derinliklerinden Kastamo-
nu’nun Araç ilçesinden süzülüp gelen bir kahramandır. Ve
bugün unutturulmaya çalışılsa da dillere destan bir hikayesi
vardır. Bu hikayenin ev sahibi de yine o engin dağlardır.
Sepetçioğlu, Kastamonu’nun Araç ilçesi Yukarı Avşar Kö-
yündendir. Babası Sepetçi Mehmet’in ölümüyle çocuk yaşta
yetim kalır. Baba mesleğini sürdürmek için Kastamonu’ya
göçer, sepetçilikle geçimini sağlar.
1800’lerin Osmanlı’sı yine bugünden farklı değildir.
Zulüm, sömürü, açlık atbaşı gitmektedir. Bir gün Osmanlı’nın
temsilcisi Kastamonu Derebeyi Sepetçioğlu’na günde 100 sepet
yapma angaryası verir. Sepetçioğlu kabul etmez, çünkü zaten
mümkün de değildir. Derebeyi emrine karşı gelen Sepetçioğ-
lu’nu dövmek ve cezalandırmak için konağına çağırtır. Ancak
Sepetçioğlu her şeye hazırdır. İçinde büyüyen öfkesi egemenin
kalleşliğine önlem almasını getirir ve koltuğunun altına aldığı
saldırmayla (hançer) gider. O’nu cezalandırmak isteyen Dere-
beyini oracıkta hançeriyle öldürür. Ve zindana atılır. Bir yolunu
bulup kaçar ve dağlara ulaşır.
Derebeyinin oğlu da soysuzlukta babasından aşağı değil-
dir.
Sepetçioğlu’na kini de sadece babasını öldürdüğü için de-
ğildir. Çünkü Osmanlı’da birbirini öldüren kardeşten, baba
oğuldan bol şey yoktur… Düşmanlık tarihseldir. Sınıflı toplum-
larla başlayan ezen ve ezilenin arasında tüm şiddetiyle süren o
kavganın tarihselliği vardır. Ki Sepetçioğlu’nun uykusuz gece-
lerinin, koltuk altında gizlediği hançerinin nedeni budur.
Sepetçioğlu Araç’ta Ilgaz Dağı’nın bir parçası olan Golpü
dağındadır. Bu dağda birkaç kez “Av köpeği gibi Padişaha kul-
luk eden” zaptiyelerle çatışır. Sepetçioğlu dağa çıkar çıkmaz
35