Page 36 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 36

yaptığı şey varsıldan alıp yoksula vermek olur. Halk Sepetçi-

              oğlu’nu Osmanlı’nın bunca adaletsizliğinin içinde adaleti halk-
              tan yana uyguladığı için bağrına basar, sahiplenir. Namı da,

              sanı da büyür Sepetçioğlu’nun. Tabii onun nam, şan derdi yok-

              tur. O egemenlerin bozuk düzeninin tekerine çomak sokup dur-
              durmayı, o tekeri halktan hakikatten yana döndürmenin

              peşindedir. Bunun bir bedeli olduğunu da bilir Sepetçioğlu. Ki
              onca yer varken, dağları mesken tutmak demek inancın onurun

              ve namusun uğruna ölümü de göze almak demektir. Ki o ölüm
              çok göze alınıp, yere çalınmıştır.


                     Derebeyinin soysuz oğlu Sepetçioğlu’nun karşısına sava-
              şarak çıkacağına yine namertliğe başvurup Sepetçioğlu’nun

              eşini ve anasını hapseder. Teslim olmasa onları öldüreceğini

              söyler. Ama Sepetçioğlu prim vermez bu takdirde. Yanına aldığı
              65 yoldaşıyla bir baskın yapar ve karısı ve anasını hapisten ka-

              çırır. Golpü Dağına götürür. Golpü Dağında anası ve karısıyla
              beraber yaşarlar. Halkına adalet olmayı sürdürür.


                     Düşman boş durmaz, hemen peşlerine düşer. Çarpışma-
              lardan birinde Sepetçioğlu’nun karısı topuğundan yaralanır.

              Karısı da Sepetçioğlu kadar yiğittir ve bilir yaralı bir topukla
              herkesin canını tehlikeye atacağını. Sepetçioğlu’na “beni vur

              ve yolunuza devam edin.” der. Sepetçioğlu üç kez tüfeğini doğ-

              rultur ama vuramaz ve esir düşerler.

                     Aslında bu bir vefanın bir bağlılığın yansımasıdır. Sepet-

              çioğlu ve eşi bir karı koca olmaktan öte bir yoldaş olmuşlardır
              artık. Ve kendi canlarından geçip bir bütünü düşünür hale gel-

              mişlerdir. Ölmekte de, tutsaklıkta da beraberlerdir. O beyler,

              paşalar anlamaz bu sevdadan. Çünkü böyle temiz saf bir şeyleri
              olmamıştır hiç. Ahlaksızlığın geçer akçe olduğu bir şirretin par-

              çasıdır onlar. Ve yenilgileri de bundandır.

                     Sepetçioğlu “bir gün mutlaka” diyen özgür tutsaklar kadar


                36
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41