Page 75 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 75
Moray, bu savaştan 3 ay kadar sonra bir çatışmada aldığı
yaradan dolayı ölünce, İskoçya’nın o zamanki kralı Robert
Bruce, Wallace’ı şövalye ve “İskoçya’nın koruyucusu ve ordula-
rının lideri” ilan etti.
İngilizler, İskoçya’nın güneyindeki Roxburgh’da çiftlikleri
istila etmeye, yine aynı bölgedeki Lothian’da bazı kaleleri ele
geçirmeye başlayınca, 1298’de yeni bir savaş patlak verdi. Bu sa-
vaşta yaşanan en önemli olay, askerlerin ve soyluların Wallace’a
ihanet etmesiydi. Robert the Bruce, Lord Carrick ve John Comyn
gibi soylular Kral Edward’la anlaştığı için 300 kişilik süvari birliği
savaş meydanından kaçtı. Savaşı, zaten sayıca da çok üstün olan
İngilizler kazandı. Wallace, aynı yıl “İskoçya’nın
koruyuculuğu”ndan istifa etti. Yıl 1302 olduğunda Bruce, Kral
Edward’la barış yapmıştı, Wallace bu barış girişimini hiçbir
zaman kabul etmedi.
Kral Edward, egemenliğini İskoçlara kabul ettirdikten sonra
Wallace’ın peşini hiç bırakmadı. Edward’a bağlılık yemini etmiş
İskoç şövalye John de Menteith, William Wallace’ı 5 Ağustos
1305’te İngiliz askerlerine teslim etti. Bu büyük savaşçı West-
minster salonunda vatana ve krala ihanetten yargılandı, suçlu
bulundu. Wallace’ın bu yargılama esnasında Kral Edward’ı kast
ederek “Ona bağlı kalacağıma hiçbir zaman yemin etmedim!”
dediği bilinir.
23 Ağustos 1305’teki duruşma sonrasında Wallace üstü çıp-
lak bir şekilde Smithfield pazarında, ayakları atın arkasına bağlı
bir şekilde çekilerek darağacına getirildi. Henüz hayattayken vü-
cudu deşilerek bağırsakları çıkarıldı –hatta bazı kaynaklar çok
daha feci işkenceler yapıldığını yazar– onca işkenceye rağmen
Wallace kraldan hiçbir şekilde af dilemedi. Öldürüldükten sonra
kafası, halka gözdağı vermek amacıyla Londra Köprüsüne asıldı.
Parçalanan bedeni de Newcastle, Berwick, Stirling ve Perth’te
herkesin göreceği şekilde gezdirildi. Ölürken bile son sözü İs-
koçya’nın özgürlüğüne dairdi.
75