Page 11 - Yürüyüş Dergisi 45. Sayısı...
P. 11

yani devrimci bilinç ve onun maddi  tekrarlanmaktadır.           gerçekliğimizi 1984 Ölüm orucunun
            hali olarak Halk Cephesi oldu. 19-  Biz bu sözümüzü kimileri gibi  sağladığı moral güç ve '90  Atılım
            22  Aralık şehitlerimiz ve onların  değiştirmedik. Yola çıkarken ne de-  Kararları'yla yaratılan politik taarruz
            izinden yürüyen 122'ler şahsında sa-  mişsek, aynısını söylemeye devam  oluşturmuştur. Öyle ki halk düşmanı
            vunulan devrim, kazanılan devrim-  ediyoruz.                     emperyalistlere ve vatan haini fa-
            cilik oldu.                        Mahir'in Kızıldere'ye giden yolda  şistlere karşı halkın adaletini somut-
                                            söyledikleri bilinir: "... Bir direniş  layan devrimci şiddet eylemleri ger-
            Bütün Dünyada Karşı-
                                            geleneği yaratmalıyız. Bu direnişte  çekleştirilmiştir. Bütün dünyada kar-
            Devrimci Rüzgarlar              birçoğumuz, belki de hepimiz öle-  şı-devrimci rüzgar estirilirken, ülke-
            Estirilirken Ülkemizde          biliriz, ama gelecek kuşaklara bir  miz odağında halkın adaletinin olduğu
                                            direniş geleneği bırakırız."     devrimci bir fırtına hüküm sürmek-
            Odağında Halkın
                                               Mahirler'in önderliğinde yaratılan  teydi.
            Adaletinin Olduğu               bu direniş geleneği, kavgamızın Ma-  Emperyalizmin devrim ve dev-
            Devrimin Fırtınası              hir’i olan önderimiz Dursun Karataş'ın  rimcilik adına her şeyi tasfiye etmeye
            '90 Atılımı- Hüküm              önderliğinde halklaştırılmıştır. Bir  kalkışmasının karşısında tek başımıza
                                            diğer ifadeyle, direniş geleneğini  BİZ vardık. Bizim bu tutumumuz
            Sürmekteydi
                                            halklaştıran, devrimci bilincin halk  ülkemiz solunun bir bütün  olarak
              Büyük Direnişimizin muzaffer  saflarına yayılması, örgütlenmesidir.   tasfiye edilmesini engelledi. Öyle ki,
            şehitlerinden Fatma Tokay Köse şöyle  Direniş geleneğimizin halklaş-  1984 Ölüm Orucu direnişimize karşı
            diyordu: "... Bir tek, bugünlerden
                                            masında, 1984 Ölüm Orucu Direni-  çıkıp "siyasal intihar" diyen çoğu
            yarını görebilenler ve onun için bedel  şimiz tarihsel bir dönüm noktası  sol, 1996 yılına gelindiğinde bizimle
            ödemekten çekinmeyenler var oluyor.  oluşturmuştur.              birlikte Ölüm Orucu direnişi ger-
            Hep var olacaklar. Yani bizler, Ma-  Önderimiz Dursun Karataş'ın da  çekleştirebildi. İdeolojik önderliğimiz
            hirler'in yolunda gidenler." (Tarihi  içinde bulunduğu Ölüm Orucu dire-  kapsamında devrim ve devrimcilik
            Yazanlar Konuşuyor, Syf:36, Ercan  nişçilerimiz, zaferin ardından şöyle  için ölmeyi göze alabildiler. Kendi
            Kartal, Boran Yayınları)        diyorlardı:                      tarihlerinin de en onurlu sayfalarından
              Evet, Fatma Köselere bunu söy-   "... Biz siyasi kimlik sahibi in-  birisini 1996 ölüm orucu direnişi  Sayı: 45
            leten, sahip oldukları tarih bilinci,  sanlar olarak, sınıflar savaşının bu-  oluşturur.          Yürüyüş
            Mahirler'in yolundan gidiyor olma-  lunduğumuz cephesinde, bu kavganın  2000'li yıllara işte böyle gelindi.
            larını sağlayan devrimci bilinçleridir.                                                           17 Aralık
                                            sanatını yapmaya çalıştık. Başara-  Bütün dünyada sosyalist ülkeler kar-  2017
            Ve 21. yüzyılın hemen başında yok  bildik mi? Bu sorunun cevabını kav-  şı-devrimci girişimlerle, yıkılıp dev-
            edilmek istenen işte bu devrimci bi-  gayı ilmek ilmek ören düşünce tar-  rimci örgütler tasfiye edilirken, Ana-
            linçti.
                                            zımız halk kitlelerine ulaşıp ulaşma-  dolu'da devrimi savunup devrimciliği
              Nedir devrimci bilinç... Onu  dığında bulacağız, direniş sanatının  büyüten bir Cephe gerçekliği vardı.
            devrimci kılan nedir...         bir gelenek haline gelip gelmemesinde
              Emperyalizme karşı bağımsızlığı,                                  Ve Emperyalist Güçlerin Kararı
                                            göreceğiz..."
            faşizme karşı halk iktidarını, kapita-  Bu söz söylendiğinden bu yana  Kesindi: Anadolu İhtilalinin Ön-
            lizme karşı sosyalizmi içermesidir.  geçen zaman içinde dost, düşman  cüsü Parti-Cephe Tasfiye Edilme-
            Bu yanıyla, emekçi halkın yani hayatı                            liydi. Emperyalizmin Karşı-Devrim
                                            herkes gördü ki, '84 direnişi Türkiye
            yaratanların sınıf bilinci olmasıdır  devrimi için, zaman ve mekanla  Karargahı Olan NATO'da Bu Ka-
            onu devrimci kılan. Ve ancak, yarını  sınırlı olmayan bir zaferdir. Ki dire-  rarı Aldılar
            aydınlatarak, yarının bugünden ku-  nişin sanatını yapmak, zulme karşı  Tasfiye edilmek istenen Mark-
            rulmasını sağlayarak, yani devrim  direngen kuşaklar yaratmaktır. (Canım  sist-Leninist ideoloji ve iktidar bi-
            için kurtuluşa kadar savaşılmasıyla  Feda Syf:85)                linciydi. Böyle olduğu içindir ki, 19-
            somutlanır devrimci bilinç. İşte bu  Yaratılmıştır. Zafer işte budur.  22  Aralık Katliamının her anında
            yüzden Mahir Hüseyin Ulaş, Anadolu  Direniş sanatı, bir gelenek haline ge-  devrimci tutsaklara "teslim olun"
            İhtilali'nin yolunu açarken ilk söz  tirilerek bugünlere taşınmıştır.   çağrısı yapıldı. Teslim alınmak istenen
            olarak "Kurtuluşa Kadar Savaş" de-  Emperyalist karşı-devrimin sos-  devrimcilikti. F Tipi tecrit saldırısının
            mişlerdir. Bu "söz" ağzımızdan çıktığı                           her anında dayatılan düşünce deği-
                                            yalist ülkeleri birer birer yıktığı, dev-
            ilk günden itibaren halklara verdiği-  rimci-ilerici örgütleri teker teker tas-  şikliği dayatmasının özü de işte bu-
            miz bir söz olarak olanca canlılığıyla  fiye ettiği 1990’lı yıllar içinde bizim  dur.


                               Dergimizin 45. sayısının yayınlandığı 17 Aralık 2017 günü;
                            *KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 284. günündeler
                                             *Yüksel Direnişi 404. gününde
                                     *Esra Özakça açlık grevi direnişinin 209. gününde
                                     *KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 300. gününde
                 *Mehmet Güvel açlık grevinin 169. gününde - *Feridun Osmanağaoğlu açlık grevinin 126. gününde

                                                                                                               1 11
                      ANTİ-EMPERYALİST, ANTİ-FAŞİST SAVAŞIMIZDIR!
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16