Page 17 - Yürüyüş dergisi 65. Sayısı...
P. 17

Röportaj

                                 BEKLE BİZİ KIZILDERE,



                               SANA YİNE GELECEĞİZ...






                  Mahirler'i anmak ve ON'lara adadığı                   "biz buralardayız zaten" dedi.
              kurbanı kestirip dağıtmak için Kızıldere'ye                  Kızıldere köyüne girdik. Yol boyunca sıralı şekilde
              giderken 20 Nisan 2018 tarihinde gözaltına                ara ara sıralı jandarmalarla gideceğim noktayı kesmişlerdi.
              alınan Nazlı ARTİ başından geçenleri                      Bindiğim arabanın arkasından takip ediyorlar. Ve şoförü
                                                                        sürekli arıyorlardı. Yolda giderken ırmak gördüm orada
              anlatıyor...
                                                                        inip fotoğraf çektirmek istedim. Şoför takipten kaynaklı
                 İstanbul'dan 22.30 civarı yola çıktım. Sabah 09.00     ürktüğü için durdurmadı arabayı. Köye girdik.  Tam
              civarı Tokat'a vardım. Yol boyunca olumsuz bir şeyle      köyün meydanında beni başka bir jandarma ekibi karşıladı.
              karşılaşmadım. İner inmez Almus minibüsüne bindim.        Karakol komutanı vardı, yanlarında zırhlı araçlar vardı.
              Almus'a kadar çok rahat gittim. Orada yanımda yaşlı bir   Taksiden inince beni orada tuttular. Meydanda beni
              amca oturuyordu. Yaşlı, çiftçi, yoksul bir amca. Sadıklı  resmen ablukaya aldılar. Etrafımı çevirdiler.
              köyündenmiş.  Yardımcı olabileceğini söyledi.  Almus         Karakol komutanı bana dönüp "Mahir Çayan'ın evine
              merkezde "askeri nokta" dedikleri bir yer vardı. Araba    yaklaştığın taktirde yasal işlem başlatırım. Senin için iyi
              ilk orada durduruldu. Kimlik kontrolü  için kimliklerimizi  olmaz" diyerek tehdit etti. Ben de "Mahirler'in evinin
              aldılar. Yarım saat bizi beklettiler.                     nerede olduğunu bilmiyorum yanlışlıkla geçsem ne
                 Sonra kadın asker benim arabadan inmem gerektiğini     olacak" dedim. "O evi zaten sardık. Ablukada önünden
              söyledi. Hemen o askeri noktanın içine alıp, çantalarımı  bile geçemezsin. Yanına yaklaşamazsın bile. Siz gele-
              ve beni aramaya başladılar. Üzerimde "sakıncalı" gördükleri  ceksiniz diye bekliyoruz" dedi.
              hiçbir şey bulamayınca "neden buraya geldin" dedi. Kı-       Benimle gelen başka birileri olup olmadığını sordu.
                                                                                                                                   Sayı: 65
              zıldere köyünde adak kurban kesmek için geldiğimi söy-    "Hayır tek başıma geldim. Başka kimse yok" dedim.
              ledim. Beni bulunduğum noktanın kapısına çıkardılar.      Yokuşun dibinde ahşap bir ev vardı. Tam oraya yönel-      Yürüyüş
              Jandarma komutanı dahil olmak üzere 6 asker ve 3          miştim ki karakol komutanı arkamdan "dur" diye bağırınca   6 Mayıs
                                                                                                                                     2018
              polis, 1 trafik polisi aracı arasında bekletildim. Bana   beni durdurdular. İlk durduran jandarma komutanı
              "yakın zamanda ailenden birisi buraya gelmiş olabilir     telefonla valilikten haber geldiğini söyledi. Benim için
              mi?" dedi kadın asker. "Olabilir" dedim ben de. Jandarma  "köyün içine giremez" dendiğini söyledi.
              komutanı daha sonra "Ferdaniye anneniz nasıllar?" dedi.      "Siz benimle oyun mu oynuyorsunuz. Bunu kabul
              Bir diğeri ise "Yıldız ana'yı gördün mü, o nasıl?" dedi.  etmiyorum. Hangi sebeple valilik bunu yasaklıyor."
              Ben o sırada ne için indirildiğimi anladım. Çünkü annem   diye tepki gösterdim. Karakol komutanı "hadi...
              ve Yıldız ana, önceki haftalarda Kızıldere'ye giderken    hadi..." diyerek beni iteleyerek sürmeye çalıştı. "Gi-
              gözaltına alınmışlardı.                                   deceksin buradan" dedi. "Gelmeyin işte buraya, gel-
                 Bana "Neden Kızıldere'de kurban kesmek istiyorsun?     meyin artık gidin" dedi.
              Mahir Çayanlar için mi" dedi. Hiç çekinmeden "Evet"          Beni bırakan taksiyi geri çağırdılar. "Ben bunun için
              dedim. "Git başka yerde kes" dediler. "Ben anayasal       buraya gelmedim. Bu nasıl bir şeydir? Ben gitmek iste-
              hakkım olan ziyaret etme hakkımı kullanıyorum. Nerde      miyorum" dedim. İte kaka beni zorla taksiye bindirdiler.
              adak kesip kesemeyeceğime siz karar veremezsiniz"         O zaman fotoğraf çekmek istediğimi söyledim. Ona bile
              dedim. "Biz sizin bu hakkınıza karışmıyoruz ama neden     tahammülü yoktu. "Yolda inmek yok, fotoğraf çektirmek
              burası? Daha önce de anneniz geldi. İzin verilmiyor       yok, buradan hemen gideceksiniz" dedi.
              işte" dediler. Ben de sadece adağımı kesip, akşam geri
                                                                           Taksiyi arkadan önden takibe alıp yola çıkarttılar.
              döneceğimi söyledim. Bunun üzerine beni bırakıp yolu
                                                                        Yol boyu telefon trafiği yaptılar. Önce "karakola götürün"
              açtılar.  Yolu açtılar ama şunu dediler: "Yanında sivil
                                                                        dediler. Sonra bir Almus dediler. Ben bu konuşmaları
              birisi bulunacak. Ona göre adağını ancak gözetim altında
                                                                        duyunca, nereye götüreceklerini de bilemeyince avukat-
              kesebilirsin" dediler. Adak için bildiğim bir yerin olup
                                                                        larımı arayıp durumu haber verdim. Haber verdikten
              olmadığını sordular. "Hayır, ama halktan bir şekilde
                                                                        sonra beni Almus'a götürdüler. Sonra telefonda yaptıkları
              sorarak bulurum" dedim.
                                                                        pazarlıkla fikir değiştirip en son Tokat otogarına götürdüler.
                 Bunun üzerine taksi çağırdılar ve beni taksiye bindir-  Şoföre "söyle onlara biz yine geleceğiz, eski günlerdeki,
              diler. Daha öncesinde 3-4 tane sivil polis geldi. Beni    2 yıl önceki gibi kalabalık bir şekilde yine burada
              gösterip "Bize vermiyor musunuz?" dediler. Jandarma       olacağız" dedim. "Neden burası" diye sordu şoför. Ben
              gerek olmadığını söyleyince sivil polis parmağını sallayarak  de onun anlayacağı dilden konuştum.




                                                                                                                                    17
                                    HALKIN SUSTURULAMAYAN SESİDİR!
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22