Page 7 - C:\Users\hamdi\Documents\Flip PDF Professional\e dergi\
P. 7

İMAM HATİPLİ OLMAK...





           Zor  iştir  İmam  Hatipli  ol-  dimdik  yanında  durmaktır.   yanından  kovmaktır.  Doğ-
         mak.  Ve  aslında  çok  şeydir.   “Kim  var!”  diye  seslenilince,   duğundan  beri  istiklale  âşık
         İmam  hatipli  olmak  Rasulul-  sağına   soluna   bakınma-  olmaktır imam hatipli olmak.
         lah’ı tek önder bilip Kur’an ve   dan  “Ben  varım!”  demektir.   Din, vatan, bayrak ve namus   BİZ İMAM HATİPLİYİZ
         Sünnet  çizgisinden  sapma-  Kendine  sığınana,  kapısını   için canını ortaya koymak ve
         maktır.  Günde  5  kere  huşu   çalana  kapısını  ve  gönlünü   ölüme  gülerek  gidebilmektir.
         ile  Yüce  Yaratıcı’nın  huzu-  ardına  kadar  açmak;  varını   İmam  hatipli  olmak  Asım’ın   Onurumunuzdur bizim İmam Hatipli olmak
         runa  durmaktır  imam  hatipli   yoğunu  Hak  yolunda  harca-  Nesli olmaktır. Garbın âfâkını   Neşr-i iman uğruna azimle şevkle koşmak
         olmak. Dava adamı olmaktır   maktır  imam  hatipli  olmak.   sardığında çelik zırhlı duvar-  Manevi iklimlerde filizlenip gül açmak
         imam hatipli olmak. Hakk ile   Çaresizlerin çaresi, dertlilerin   lar, yokluklar içinde bile olsa
         batıl mücadelesinde Hakk’ın   dert ortağı, ümitsizlerin sığı-  hayat  iman  ve  cihattan  iba-  Abesiyetten uzak ilim için çalışmak
         yılmaz savunucusu olmaktır.   nağı  olmaktır.  İmam  hatipli   rettir  şuuruyla  küffara  karşı
         İmam  hatipli  olmak  dert  sa-  olmak  aranan  adam  olmak-  iman dolu göğsünü siper et-
         hibi  olmaktır.  Yeryüzündeki   tır.  Bu  işi  en  iyi  kim  yapar   mektir. Çağın gerekleri ne ise   İmam Hatipli olmak gönüllere girmektir
         tüm  kötülükleri  kendine  dert                    en iyi şekilde kendini yetiştir-  Vicdanlara can verip Hak’ka teslim etmektir
         edinip  adalet  yeryüzüne  hâ-  Sizin en           mektir. Hz. Meryem gibi, Hz.   Peygamber bahçesinden güller derip vermek-
         kim oluncaya dek mücadele                          Yusuf  gibi  iffet  ve  edeb  tim-  tir
         etmektir. Sabretmektir imam   hayırlınız           sali  olmaktır.  Züleyhalar  ka-
         hatipli  olmak.  Gecenin  en  Kur’anı öğrenen      pıyı kapatınca “Ben Allah’tan   Allah için buğz edip Allah için sevmektir
         karanlık  vaktinin  şafağın  en   ve öğretendir.   korkarım” diyebilmektir imam
         yakın  vakti  olduğu  bilinciyle                   hatipli olmak. Eline-diline ve   İmam Hatipli olan herzelikten dem vurmaz
         acılara,  kederlere,  baskılara                    beline  sahip  olmaktır.  İmam
         ve  zulümlere  sabretmektir.                       hatipli  olmak  elinden  ve  di-  Hak düşünür hak söyler sağa sola hiç sapmaz
         Öz yurdunda garip, öz vata-  dendiğinde hemen parmakla   linden  zarar  beklenmeyen   Dersi Kuran’dan alır sünnetlerden hiç şaşmaz
         nında parya muamelesi gör-  gösterilmek;  bir  vazife  veril-  kişi olmaktır. İlkeli ve prensip
         se de gayret ve tevekkülü bı-  diğinde en iyi şekilde yerine   sahibi  olmaktır  imam  hatipli   İmanı hep güçlüdür imtihanlar sarsamaz
         rakmamaktır. Başındaki örtü   getirmektir.  Tüm  kapılar  ka-  olmak.  Herkes  zamana  ve
         için  okul  kapılarında  onurla,   panırken yüzüne ardı ardına,   zemine  göre  hareket  edip
         gururla ve şerefle beklemek-  “Allah var, gam yok” demek-  çeşitli  şekillere  bürünse  bile   İmam Hatipli olmak karanlıkta doğmaktır
         tir imam hatipli olmak. İmam   tir imam hatipli olmak. İmam   eğilip  bükülmemek,  sırat-ı   Hakkı yüceltmek için dört yana dağılmaktır
         hatipli olmak sorumluluk sa-  hatipli  olmak  mihrabı  boş   müstakimden  şaşmamaktır.   Şehitlik arzusuyla hep yanıp kavrulmaktır
         hibi olmaktır. Dünyadaki tüm   bırakmamak,  topluma  her   Başkaları  ne  der  diye  de-
         Müslümanlardan, tüm insan-  zaman önder olmaktır. İnan-  ğil;  “Allah  ne  der”  diye  dü-  Ceddimiz FATİH gibi Bizansları boğmaktır
         lardan  kendini  sorumlu  his-  dığı gibi yaşamak, mensubu   şünmektir.  Ve  mert  olmaktır
         setmektir.  Herkes  “Banane,   olduğu dini ve camiayı en iyi   imam hatipli olmak. Düşma-
         benim işim değil” derken “Ben   şekilde temsil etmektir imam   nının bile saygı duyacağı ka-
         yaparım”  diyerek  ileri  atıl-  hatipli olmak. İmam hatipli ol-  dar  hem  de...  Son  olarak;
         maktır.  İmam  hatipli  olmak,   mak diz üstü yaşamaktansa   hocalarımızın  hep  söylediği
         mazlumun  hakkını  alıncaya;   ayakta ölmeyi tercih etmektir.   gibi “İMAM HATİPLİ OLMAK
         yeryüzündeki  tüm  zalimler   Biri  ecdadına  saldırdığında   BİR AYRICALIKTIR”,  herke-
         yok  oluncaya  kadar  zalimin   Akif’in  deyimiyle  boğmaktır,   se nasip olmaz.
         karşısında,   mazlumunsa   boğamasa  da  hiç  olmazsa



      yan sayfadaki yazının devamı...

      Allah’ın Rasulü bir gün bazı sahabilerle Medine’de dolaşıyordu. Kabristanın yanından geçerken, çocuğunun kabri başında feryat ederek
      ağlayan bir kadın gördü ve ona “Allah’tan sakın ve sabret!.” Dedi. Kederinden onun peygamber olduğunun farkına varamayan kadın “ Bana
      ilişme benim başıma gelen senin başına gelmedi” deyiverdi. Bir müddet sonra oradakiler onun Allah Rasulü olduğunu anlatınca özür dilemek
      için hemen kadın hemen Hz Peygamberin yanına gitti. “Kusurumu bağışla Allah Rasulü olduğunu bilemedim” diyerek  halini arz etti. Hz.
      Peygamber Efendimiz de “Esas sabır, musibetin ilk başa geldiği anda gösterilmelidir.”  Karşılığını verdi.  Hz. Peygamber Efendimiz kendisi
      de benzer imtihanlar yaşamıştı. Nasıl duruş tavır sergilediği yaşantısıyla bizlere örnektir.

      Rıza-i İlâhiyeye razı olup sabredenlerin karşılığını Yüce Rabbimiz fazlasıyla verecektir. “ Ancak sabredenlere ecirleri hesapsız ödenir.”  Sabır
      zordur ama mükafatı da büyüktür. Allah inancı güçlü olan kişi böyle sıkıntılı zamanlarında Rabbine daha içten samimiyetle yönelir, dua ve
      yakarışlarını artırır, dünyevî olarak zorluk içindedir ama Rabbiyle arasındaki bağı kuvvetlidir. Genişlik bol bol nimetler içerisindeyken dünyevî
      olarak  rahattır ama  bu  nimetleri  asıl  vereni  hatırlayıp  şükrünü  edâ  edebilmesi  zordur. İçinde  bulunduğu  nimetlerin  emanetçisi  olduğunu
      unutmaması gerekir. Bu açıdan bakılınca şükretmek daha zordur. “Kullarımdan şükredenler azdır.”

      Neşe – keder, sevinç - üzüntü insanın hayatında iç içedir, hepsi gelip geçicidir. Keder de sevinçte insanlar için imtihan vesilesidir. Allah,
      yalnız nimetlere talip olan ama sıkıntılara göğüs germeyen insanları uyarmaktadır. Böyle insanlar kendi çıkarlarını düşünürler ve dünya ahiret
      hayatlarını perişan ederler. Sonuç olarak bizler Rabimizden af ve afiyet dilemeliyiz. İnsanı sabır olgunlaştırır, şükür tatlandırır.“ Ey Rabbimiz,
      bizi genişlikle imtihan ettiğinde şükretmeyi, darlıkla imtihan ettiğinde de sabretmeyi nasip et.” Amin.


                                                                       MERVE ŞENYURT - MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENİ     7
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12