Page 139 - DDY 10. SINIF SORU BANKASI
P. 139
KAVRAM HARİTASI
Lütuf: Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım.
Mahremiyet: Gizlilik, özel hayatın gizli tutulması” anlamlarını karşılamaktadır. “Mahremiyet ihlali” ya da “mahremiyetine
girmek” tabirleri ise bir kişinin kişisel gizliliğini ihlal etmek, onun saklı tuttuğu özel hayatına dair bilgileri açığa çıkarmak
gibi anlamlara gelir.
Mahşer: Kıyamet günü dirilenlerin toplanacaklarına inanılan yer.
Manevi: Görülmeyen, duyularla sezilebilen, ruhani, tinsel, maddi karşıtı.
Meâl: Kur’an ayetlerini her yönü ile aynen çevirme iddiası olmaksızın, başka bir dile aktarmak.
Medeniyet: Uygarlık. Milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş
bütününe verilen addır.
Mehir: Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veyahut başka bir mala denir.
Mevlit: Hz. Peygamber’in doğumunu, doğum sırasında meydana gelen olağanüstü olayları ve hayatından bazı kesitleri
anlatan manzum eserlerdir. Ülkemizde çok okunan, Süleyman Çelebi’nin “Vesîletü’n-Necât” adlı eseridir.
Minnet: Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu.
Münafık: Kalbi ile inanmadığı halde dili ile inandığını söyleyerek mümin görünen kimse.
Mürted: Müslüman iken dinden çıkan, kâfir olan kimse.
Müsâmaha: Hoşgörü, bağışlama, kolaylık gösterme. İslam’da bir kimsenin hatasını yüzüne vurup mahcup etmeksizin
hoş görme, anlayış göstererek bağışlama veya hatasını düzeltmesi için imkân verme.
Müspet: Olumlu, uygun, yapılması memnuniyet veren, pozitif.
Nafile: Farz ve vacip olmayan, yapıldığında mükafat verilen, terkedildiğinde ceza gerektirmeyen şeyler.
Nass: İslam literatüründe genel ola rak ayet ve hadisleri ifade eder.
Nebi: Kendisine kutsal kitap indirilmemiş peygamber.
Nikâh: Bir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem, evlilik akdi.
Rey: Kur’an-ı Kerim ve sünnetin açıkça çözüme kavuşturmadığı meseleleri ayet ve hadislerin ışığında karara bağlamak ve
bir çözüm bulmak için takip edilen yol, bu konularda görüş belirtme.
Rivayet: Bir şeyi haber vermek veya haber verilen şey. Nakletmek, bildirmek.
Sahabi: Arkadaş, dost anlamına gelir. Çoğulu ‘sahabe’ veya ‘ashâb’dır. Terim olarak, Hz. Peygamber devrine yetişmiş,
Müslüman olarak Hz. Peygamber’i görmüş, O’nun sohbetinde bulunmuş ve Müslüman olarak ölmüş olan kimselerdir.
Samimiyet: Tutum ve davranışlarda sadece Allah’ın hoşnutluğunu gözetme, riyakârlıktan ve gösterişten uzak olma.
Sanat: Bir duygu, tasarı, güzellik vb. nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya
çıkan üstün yaratıcılık.
Sancak: Bayrak.
Sebeb-i nüzûl: Kur’an ayetlerinin bir kısmı bir hadise veya soru üzerine inmiştir. Sure ve ayetlerin inmesine sebep olan
bu hadise ve sorulara nüzul sebebi denmektedir. Her ayet için bir nüzul sebebi yoktur. Nüzûl sebeplerini bilmenin yolu
sahih hadislerdir.
10. SINIF KONU ANLATIMLI SORU BANKASI 139