Page 708 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 708

Maddenin Hakikatini Anlayan İnsan,

                                                       Cennetin Sırrını Daha İyi Anlar




                        ADNAN OKTAR: ... (Cennette) sistem tamamen değişiyor. Fizik ve kimya kanunlarını tamamen

                   değiştiriyor Allah, ayet var. "Yepyeni bir yaratılışla yaratacağım"  diyor Allah. Bizim alıştığımız sistem
                   ile değil. Nasıl rüyamızda biz yemek yediğimizde, ne kadar yemek yersek yiyelim doyar mıyız, doyma-
                   yız, orada da öyle işte. Yani Allah'ın bir sırrı var, ben onu zaman zaman anlatıyorum, bir yönü ile anla-

                   tıyorum, maddenin hakikatini anlatıyorum. Madde dışarıda vardır, ama görüntü olarak vardır. Saydam

                   bir madde olarak vardır, cam gibi saydamdır ve yoğunlaşmış enerji olarak vardır madde dışarıda.
                   Enerjinin yoğunlaşmasından oluşur ve saydam ve siyah-beyazdır. Renk yoktur dışarıda. Bizim bey-
                   nimizde renkli görüyoruz. Cennette de, bir şeyi hayal ettiğimiz an, anında oluşur. Mesela sen şimdi

                   zihninde bir portakal hayal ettiğinde hemen oluşuyor mu? Beyninde, istersen oluşturursun. Mesela bir

                   şehir düşünüyoruz, kafamızda hemen şehir manzarası oluşuyor. Binalarıyla, yollarıyla, yani hiç hayatta
                   görmediğimiz bir şeyi bir anda beynimizde meydana getirebiliyor muyuz? Mesela, Paris'te bir sokak dü-
                   şüneceğim diyorsun, kafanda anında oluşturuyorsun. Pencere pervazlarına kadar bütün detayları ile

                   oluşur anında. Güzel bir meyveyi, güzel bir sofrayı kafanda canlandırdığında hemen oluşur hatta insan

                   hemen yutkunur. İşte cennette de öyledir. Onu Allah zaten dünyada özellikle yaratıyor. Yani sistemi an-
                   lamamız için yaratıyor. Cennette de kuşu görüyorsun, kızarmış halini düşünüyorsun, hemen o kızarmış
                   hali oluşur karşında. Bu sistem dünyada şu an var zaten Ama çok flu olarak var. Cennette net olarak ol-

                   muş oluyor sistem. Sonra o kuş, mesela kemiklerine bakıyorsun, toparlanmış olarak hayal ettiğinde he-

                   men toparlanıp, uçuyor. Oradaki eşya, madde her şey hareketlidir. Zaten normal hali de budur aslında,
                   böyle olması lazım. Yani bu dünyadaki sistem olağanüstü halidir.
                        Dünyada tozun oluşması, kirin oluşması mucizedir, olmaması lazım normalde, mucize olarak oluyor

                   Adetullahta madde asla yaşlanmaz, ölmez ve kirlenmez ve hastalanmaz. Hastalanma mucize olarak olu-

                   yor. Şimdi rüyasında bir insan mikrop kapıyor, hastalanıyor. Makul mü bu? Mikrop olmadığı halde has-
                   talanıyor adam. Mesela araba geliyor, çarpıyor rüyasında, adam hastanelik oluyor, kafası-gözü yarılıyor,
                   cankurtaran ile hastaneye götürüyorlar, var mı öyle bir şey, yok. Cennette Allah bunun benzeri bir sis-

                   temi yaratacak. Ama tabii her zaman dışarıda bir maddenin aslı vardır, her zaman vardır. Ama bir göl-

                   ge varlık olarak vardır. Yani bir yoğun enerji olarak vardır. Fakat biz asla ve kesinlikle onun asıl gerçe-
                   ğini göremeyiz, Allah görür. Biz, Allah'ın bize gösterdiği kadarını görürüz. Mesela Dawkins "laboratu-
                   vara girdim, araştırma yapıyorum" diyor. Kafasının içindeki, Allah'ın ona gösterttiği laboratuvarın dı-

                   şında hiçbir yere giremez o. Dışarıdaki laboratuvarı da Allah yaratır, yani o yoğunlaşmış enerjiden mey-

                   dana gelen laboratuvarı. Fakat o, onun aslını asla göremez. Allah'ın ona gösterttiği görüntüsünü görebi-
                   lir. Ama Allah dışarıda "Ben yarattım" diyor. Dışarıda bir varlığı vardır.


                                                                  (15 Ocak 2010 tarihli röportaj / www.a9.com.tr / www.harunyahya.tv)
   703   704   705   706   707   708   709   710   711   712   713