Page 773 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 773

Harun Yahya






             kim olan Darwinist diktatörlük tarafından nasıl göz ardı edildiğini ve ettirildiğini şöyle anlatır:

                 Bilinen fosil kayıtları kademeli evrimle uyumlu değildir ve hiçbir zaman da uyumlu olmamıştır. İlgi çekici
                 olan şey, birtakım tarihsel koşullar aracılığıyla, bu konudaki muhalefetin gizlenmiş oluşudur... Çoğu pale-
                 ontolog, ellerindeki kanıtların Darwin'in küçük, yavaş ve kademeli değişikliklerin yeni tür oluşumunu sağ-
                 ladığı yönündeki vurgusuyla çeliştiğini hissetmiştir... Ama onların bu düşüncesi susturulmuştur.           28

                 Ne kadar susturulmaya çalışılsa da ortada artık gizlenemeyecek açık bir gerçek vardır: Yaşayan fo-

             siller milyonlarcadır. Şu an Darwin'in evrim teorisi, fosil kayıtlarının verdiği sonuçlar karşısında kesin
             olarak yenilgiye uğramış durumdadır. Bilimsel bulgular, Darwinizm'i çökertmiştir. Darwinistler, artık
             yaratılış gerçeğinin delilleri olan bu fosilleri saklayamamaktadırlar. Gerçekler ortaya çıkmış,
             Darwinizm'in çöküşü Darwinistlerin en büyük dayanağı olan fosil kayıtları tarafından ilan edilmiştir.
                 Darwinist tuzak bozulmuş durumdadır. Darwinizm'e göre teoriyi desteklemesi beklenen fosiller,

             Allah'ın izni ve takdiri ile Darwinizm'in sonunu getirmiş bulunmaktadır. İnsanlar, canlıların tümünü
             Allah'ın yoktan yaratmış olduğu gerçeğini bu vesileyle kesin olarak görmüş bulunmaktadırlar. Bu delil
             görüldükten sonra, aksi iddialarla ortaya çıkmanın hiçbir değeri ve hiçbir etkisi yoktur. Yüce Allah, ka-

             derde deccalin sistemini baştan yıkılmış, yok olmuş olarak yaratmıştır. Bu gerçek, herkes tarafından
             açıkça, tartışmasız şekilde görülmektedir. Yüce Rabbimiz tüm varlıkları yoktan yaratmış olduğunu
             ayetlerinde şu şekilde haber vermektedir:

                 Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diril-
                 tecektir ve sonra O'na döndürüleceksiniz. Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe yö-
                 nelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, her şeyi bilendir. (Bakara Suresi, 28-29)




                    6. Kambriyen Fosillerinin 70 Yıl Saklanması Bir Aldatmacadır


                 Canlı tarihinin en eski devirlerinden biri olan Kambriyen dönemi, 543-490 milyon yıl öncesini temsil
             eder. Bu dönemin öncesinde tek hücreli canlılar ve birkaç çok hücreli türü hüküm sürerken, aniden tam
             ve mükemmel halleri ile olağanüstü bir canlı çeşitliliği meydana gelmiştir. Bu canlıların tümü, önceki
             canlılardan çok farklı şekilde, günümüz canlılarına ait olağanüstü komplekslikte özelliklere sahiptirler.

             Bu özelliğiyle Kambriyen dönemi evrim teorisine büyük bir darbedir.
                 Kambriyen dönemine ait fosilleri bulunan canlılar, günümüzde var olanlar da dahil olmak üzere 55
             filumun örneğini vermektedir. (Filum: Canlıların temel vücut yapılarına göre sınıflandırılmaları için
             kullanılan "alem"den sonraki en büyük kategori). Bir başka deyişle günümüz canlılarının, hatta daha da

             fazlasının temel vücut yapıları, günümüzden yaklaşık 540 milyon yıl önce mükemmel şekli ile vardır.
             (Günümüzde var olan filum sayısı 35'tir.) Kambriyen canlıları, mükemmel komplekslik gösteren günü-
             müz canlılarından farksız varlıklardır. Bu durum, Darwin'in hayali evrim ağacına ters düşmekte, hayali
             evrim süreci için belirlenen sahte gelişimi altüst etmektedir. Darwin'in evrim teorisine göre, sözde tesa-

             düfen oluşan ilk hücrenin ardından tek hücreliler yeryüzünde hüküm sürmeli, bunun ardından basit ya-
             pılı çok hücrelilerle başlayan hareketli yaşam, suda yaşayan tek bir filum ile devam etmelidir. Filum sa-
             yısı zamanla artmalı, bununla orantılı olarak da türler çoğalmalıdır. Fakat Kambriyen bulgularının or-
             taya çıkardığı gerçek bu şekilde olmamıştır. Darwin'in evrim ağacı tamamen tersine dönmüş, günümüz-

             dekinden çok daha fazla sayıda çeşitlilik, canlı tarihinin daha ilk başında, tek hücrelilerden hemen sonra
             kendini göstermiştir. (Detaylı bilgi için bkz. Darwin'in Anlayamadığı Kambriyen, Harun Yahya)
                 Darwinist ideolojiye sıkı sıkıya bağlı koyu bir Darwinist için bunu keşfetmek büyük bir yıkımdır
             kuşkusuz. ABD'nin en ünlü müzelerinden Smithsonian Institution'da (Smithsonian Müzesi) yönetici ve

             paleontolog olan Charles Doolittle Walcott da bu sapkın dinin en sadık mensuplarından olduğu için ilk
             olarak 1909 yılında keşfetmeye başladığı Kambriyen fosillerinin çeşitliliği karşısında dehşete düşmüştü.
             1917 yılına kadar devam eden çalışmasında toplam 65.000 fosil örneği topladı. Bunların tümü
             Kambriyen döneminin kompleks canlılarına aitti.

                 Darwinist sahtekarlıklar göz önüne alındığında, Darwinizm'in yıkımının habercisi olan bu fosillerin





                                                                                                                          Adnan Oktar    771
   768   769   770   771   772   773   774   775   776   777   778