Page 789 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 789
Harun Yahya
14. Sanayi Kelebekleri İddiası Bir Sahtekarlıktır
19. yüzyıl ortalarında İngiltere'de sanayi devriminin başladığı sıralarda, endüstri ağırlıklı bölgeler-
deki ağaçların kabukları açık renklidir. Bu nedenle bu ağaçların üzerine konan Biston betularia türün-
deki kelebeklerin koyu renkli varyantları (melanik kelebekler), burada beslenen kuşlar tarafından kolay
fark edilir ve av olurlar. Fakat elli yıl sonra endüstri kirliliğinin sonucunda ağaçların gövdelerini saran
bir tür yosun olan likenler ölür ve ağaç gövdeleri kararır. Bu kez açık renkli kelebekler ağaç gövdelerin-
de daha belirgin olduklarından kuşlar tarafından sık olarak avlanmaya başlarlar. Sonuçta açık renkli ke-
lebekler sayıca azalırken, koyu renkli melanik kelebekler yem olmadıkları için çoğalırlar.
Evrimciler bu durumu, doğal seleksiyon ile evrim iddialarına önemli bir delil olarak büyük bir ha-
raretle sahiplendiler. Ardından da her zamanki sahtekarlık yöntemini kullanarak, açık renkli kelebekle-
rin zamanla evrim geçirerek koyu renkli kelebeklere dönüştüğü gibi bir göz boyamaya giriştiler. Bu id-
dia, sözde "iş başındaki evrim" (evolution in action) tanımıyla bütün dünyaya tanıtıldı. Oysa gerçekler
çok daha farklıydı, bu kelebekler hiçbir şekilde evrimsel bir değişime uğramadıkları gibi, ortada bir bü-
yük Darwinist sahtekarlık vardı.
Darwinist bir tıp doktoru ve amatör bir biyolog olan H.B.D. Kettlewell, 1953 yılında bir dizi deney
yaparak bu olayı gözlemlemeye karar verdi. İngiltere'nin kırlarında bu kelebeklerin yaşam alanlarında
gözlemler ve deneyler yaptı. Kettlewell, deneyleri sonucunda, açık renkli likenlerin bulunduğu ağaçla-
rın üzerinde koyu renkli kelebeklerin daha çok avlandığını tespit etti. Ve bunu, Darwinizm adına adeta
büyük bir buluşmuş gibi Scientific American dergisinde, "Darwin's Missing Evidence" (Darwin'in Kayıp
Kanıtı) başlığı altında duyurdu. 1960 yılına gelindiğinde Kettlewell'in hikayesi bütün ders kitaplarında
yerini almıştı.
İddianın ortaya atılmasından neredeyse bir yıl sonra, 1985 yılında ise bu konuyla ilgili gariplikler
fark edilmeye başlandı. Craig Holdrege isimli genç bir Amerikalı biyoloji öğretmeni, yaptığı araştırma
sonucunda Kettlewell'in yakın arkadaşı olan ve onun deneylerine katılan Sir Cyril Clarke'ın notlarında
ilginç bir ifadeye rastladı. Şöyle diyordu Clarke:
Gözlemlediğimiz tek şey, kelebeklerin günü nerede geçirmedikleri oldu. 25 yıl içinde, ağaç gövdelerinde ve-
ya bizim kurduğumuz tuzakların yanındaki duvarlarda sadece iki tane Betularia bulabildik. 63
Holdrege uzun zamandır öğrencilerine ağaç gövdelerine konmuş kelebeklerin fotoğraflarını göste-
riyor ve kuşların daha görünür olanları seçip avladığını anlatıyordu. Ama şimdi bu kelebeği 25 yıl bo-
yunca araştırmış birisi, bunları ağaç gövdelerine konmuş halde sadece iki kere gördüğünü söylüyordu.
Çok geçmeden bu hikaye hararetli bir bilimsel tartışmaya dönüştü. Sonuçta yapılan bilimsel araştırma-
lar şu sonucu ortaya çıkarmıştı:
Kettlewell'in deneylerinden daha sonra yapılan birçok araştırma, söz konusu kelebeklerin sadece bir
tipinin ağaç gövdesine konduğunu, diğer tüm tiplerin, yatay dalların alt kısımlarını tercih ettiğini ortaya
koydu. 1980'li yıllardan itibaren, kelebeklerin ağaç gövdelerine çok çok nadir olarak konduğu herkesçe
kabul gördü. Bu konuda 25 yıllık bir çalışma yapan Cyril Clarke ve Rory Howlett, Michael Majerus,
Tony Liebert, Paul Brakefield gibi birçok bilim adamı, "Kettlewell'in deneyinde kelebeklerin doğal dav-
ranışları dışında davranmaya zorlandıklarını, deney sonuçlarının bu yüzden bilimsel kabul edilemeye-
ceğini" bildirdiler.
Kettlewell'in deneyini inceleyen araştırmacılar daha da çarpıcı bir sonuçla karşılaştılar: İngiltere'nin
kirliliğe uğramamış bölgelerinde açık renkli kelebeklerin daha fazla olması beklenirken, koyuların oranı
açık renklilerden dört kat fazlaydı. Yani Kettlewell'in iddia ettiği ve hemen her evrimci kaynakta tek-
rarlandığı gibi, kelebek nüfusundaki oranla, ağaç kabukları arasında bir ilişki yoktu.
Amerikalı lepidopterist (kelebekler üzerinde bilimsel araştırma yapan kişi) Ted Sargent ve diğer
araştırmacılar söz konusu güvelerin ağaç kabukları üzerine konmadıkları, ağaçların yüksek dallarının
altına gizlendikleri gerçeğine dikkatleri çekti. Yalnızca bu değil, aynı zamanda söz konusu güveler gün-
düzleri uyuyor, geceleri uçuyorlardı. Yani kuşlar uyurken! İşin aslı araştırıldıkça, skandalın boyutları
64
daha da büyüdü: Kettlewell tarafından fotoğrafları çekilen "ağaç kabuğu üzerindeki güve kelebekleri",
Adnan Oktar 787