Page 133 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 133
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Allah, hesap günü insanları dirilttiğinde, tüm insanları cehenne-
min çevresine toplayacak ve kendi sınırlarını korumada titizlik gös-
termiş iman edenleri kurtaracaktır. Cehennemi bizzat gören biri,
elbette ki cennetin büyük bir kurtuluş ve büyük bir nimet olduğunu
yaşayarak ve hissederek anlamış olacaktır. Bu konuyu haber veren
ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
Andolsun Rabbine, Biz onları da, şeytanları da mutlaka haşre-
deceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş
olarak hazır bulunduracağız. Sonra, her bir gruptan Rahman'a
karşı azgınlık göstermek bakımından en şiddetli olanını ayıra-
cağız. Sonra Biz ona girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu
daha iyi biliriz. Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu,
Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva
sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak
bırakırız. (Meryem Suresi, 68-72)
Dünyada, bu kıymeti anlayabilecek olan insanlara Allah, nimet-
lerle donatılmış sonsuz güzellikte bir hayat olan cenneti vaat etmiş-
tir:
İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ır-
maklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu,
Allah'ın gerçek olan va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim
vardır? (Nisa Suresi, 122)
Bu dünyada kendisine doğru yol gösterilmiş ve uyarılmış iken,
kötü yol olan inkar yolunu seçen insanlar da, sonsuz bir azabın ya-
şanacağı cehenneme konulacaklardır. Kuşkusuz böyle olması
Allah'ın sonsuz adaletinin de bir tecellisidir:
İnkâr edenler, cehenneme bölük bölük sevkedildiler. Sonunda
oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cehennemin)
131