Page 159 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 159
Adnan Oktar (Harun Yahya)
İnsan bu tutkuların esiri olmaktan kurtulduğunda özgürleşir.
Artık onun yaşamının amacı, söz konusu sonu gelmez tutkuları tat-
min etmek değildir. Yaşamının amacı, yalnızca Allah'ın hoşnutlu-
ğunu kazanmaktır ki, insan zaten bunun için yaratılmıştır.
Gerçek özgürlük işte budur; Allah'a kul olmak ve böylece
Allah'ın dışındaki herşeyden özgürleşmek. Bu nedenledir ki İm-
ran'ın karısı, Kuran'da bildirilen şu duayı etmiştir:
"...Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe
kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz
işiten bilen Sensin Sen." (Al-i İmran Suresi, 35)
Aynı nedenle, Hz. İbrahim (as), ayette bildirildiği gibi, babasına
şöyle demiştir:
...Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden
bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun. (Meryem Suresi,
42)
Allah'ın insanlara elçi olarak gönderdiği Resuller, tarih boyunca
insanları nefislerindeki tutkulara ya da başka insanlara kul olmaktan
kurtulmaya ve yalnızca Allah'a kul olmaya davet etmişlerdir. İnsan-
lar, yaratılış amaçlarına aykırı olan bu sapkınlıklardan kurtulduk-
larında felah bulurlar. İşte bu nedenledir ki, Kuran'da Resul,
müminlerin "ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirlerini indiren" kişi
olarak tarif edilmektedir:
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bu-
lacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar;
o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasak-
lıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların
ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar,
destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indi-
157