Page 165 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 165

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             güzellikten uzaklaşılmasıyla ilgilidir. Böyle ortamlarda insanlar ken-
             dilerince özgür ve diledikleri gibi davranma imkanına sahip olduk-
             larını zannederler. Oysa, bu sınır tanımaz yaşantılarının kendilerine

             getirdiği maddi ve manevi yıkım, kendilerince "özgürlük" olarak ad-
             landırdıkları hislerden çok daha büyüktür. Düşünün ki, fuhuştan,
             uyuşturucudan veya alkolden sağlığı bozulmuş, bedeni yaşına göre
             çok daha hızlı yaşlanmış, saçları, cildi parlaklığını ve canlılığını yi-
             tirmiş, bitkin, sefil bir hayat süren insanların kazancı ne olabilir?

             Gerçekten de sınır tanımazlık, ahlakı hiçe saymak, amacı olmayan
             ve sonunun yokluk olduğu sanılan bir yaşamı sürdürmek, istisnasız
             her insanda fiziksel ve ruhsal olarak çok büyük tahribatlar meydana
             getirir. Üstelik bu sonuçlar herkesin görebileceği, asla inkar edeme-
             yeceği kadar açık ve kesindir.
                Burada verilen örneklerin çok uç örnekler olduğunu düşünenler

             olabilir. Ancak şu bir gerçektir ki, insan din ahlakından ne kadar
             uzak yaşarsa, Allah'ın sınırlarını ne kadar tanımazsa o kadar mutsuz
             ve zor bir hayat yaşar. Bir insanın burada verilen örneklerdeki kadar
             uç bir hayat yaşamıyor olması ise, onun kolay ve mutlu bir hayatı
             olduğu anlamına gelmez. Belki yukarıda söz ettiğimiz insanlara göre

             biraz daha rahat bir hayat yaşar. Ama gerçek mutluluğu ve huzuru
             asla bulamaz. Üstelik sonuç olarak da bu insan, Allah'ın emirlerin-
             den uzaklaştığı için büyük bir pişmanlık duyacağı, zorlukların ve
             acıların en büyüklerini yaşayacağı ahiret hayatı ile karşılaşır.












                                          163
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170