Page 169 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 169
Adnan Oktar (Harun Yahya)
nayan, toplumdan koparmak isteyen ve düşmanca davrananlara
karşı sevgi hisleri de beslemez:
Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan-
ları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz;
oysa onlar haktan size geleni inkâr etmişler, Rabbiniz olan Allah'a
inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-
çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim yolumda çaba harcamak ve Be-
nim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara karşı
hâlâ sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vur-
duklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette
yolun ortasından şaşırıp-sapmış olur. Eğer sizi ele geçirecek olur-
larsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size
uzatırlar. Onlar sizin inkâr etmenizi içten arzu etmişlerdir.
(Mümtehine Suresi, 1-2)
Allah böyle insanlara sevgi beslenemeyeceğini, onlarla dost olun-
maması gerektiğini ve doğru olanlarla, yani müminlerle birlikte
olunmasını bildirmektedir:
Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve doğru (sadık)larla birlikte
olun. (Tevbe Suresi, 119)
Elbette mümin, inkarcılar dahil herkese dostça ve ılımlı bir üs-
lupla yaklaşacak, her insana adil bir biçimde davranacaktır. Ancak
inkar eden insanlara sıcak ve adil davranmakla onları gerçek an-
lamda dost edinmek çok farklıdır. Mümin, ancak kendisi gibi
mümin olanları gerçek anlamda dost edinir.
167