Page 104 - Zamansızlık ve Kader Gerçeği
P. 104

102               ZAMANSIZLIK VE KADER GERÇEĞİ


              kar, bar da ğı alır ve su yu nu içer. Ger çek ten de ka de rin de tes pit edil miş
              bar dak ta, tes pit edil miş mik tar da su yu içer. An cak, bun la rı ya par ken ken -
              di ira de si ve is te ği ile yap tı ğı na da ir bir his du yar. Ve ha ya tı bo yun ca bu
              his si her yap tı ğı iş te ya şar. Al lah'a ve Al lah'ın ya rat tı ğı ka de ri ne tes lim ol -
              muş bir in san ile bu ger çe ği kav ra ya ma yan bir in san ara sın da ki fark şu -
              dur: Tes li mi yet li olan in san, ken di yap tı ğı his si ni ya şa ma sı na rağ men,
              bun la rın tü mü nü Al lah'ın di le me si ile yap tı ğı nı bi lir. Di ğe ri ise, her yap -
              tı ğı nı ken di ak lı ve gü cü ile yap tı ğı nı zan ne de rek ya nı lır.
                   Ör ne ğin, bir has ta lı ğı ol du ğu nu öğ re nen tes li mi yet li bir in san, bu -
              nun ka de rin de ol du ğu nu bil di ği için son de re ce te vek kül lü dav ra nır.
              "Al lah bu nu ka de rim de ya rat tı ğı na gö re, mut la ka bü yük bir ha yır var dır"
              di ye dü şü nür. Ama "na sıl sa ka de rim de iyi leş mek var sa iyi le şi rim" di ye -
              rek ted bir al ma dan bek le mez. Ak si ne, ola bi le cek tüm ted bir le ri alır. Dok -
              to ra gi der, bes len me si ne dik kat eder, ilaç la rı nı alır. An cak git ti ği dok to -
              run, dok to run uy gu la dı ğı te da vi nin, al dı ğı ilaç la rın, bun la rın ken di üze -
              rin de ne ka dar et ki li ola ca ğı nın, iyi le şip iyi leş me ye ce ği nin, kı sa ca sı her
              de ta yın ka de rin de ol du ğu nu unut maz. Bun la rın hep si nin, Al lah'ın üs tün
              ha fı za sın da, da ha ken di si dün ya ya gel me den ön ce ha zır ola rak bu lun du -
              ğu nu bi lir. Al lah, Ku ran'da, in san la rın ya şa dık la rı her şe yin ön ce den bir
              ki tap ta ya zı lı ola rak bu lun du ğu nu şöy le bil di rir:

                   Yer yü zün de olan ve si zin ne fis le ri niz de mey da na ge len her han gi
                   bir mu si bet yok tur ki, Biz onu ya rat ma dan ön ce, bir ki tap ta (ya zı -
                   lı) ol ma sın. Şüp he siz bu, Al lah'a gö re pek ko lay dır. Öy le ki, eli niz -
                   den çı ka na kar şı üzün tü duy ma ya sı nız ve si ze (Al lah'ın) ver dik le -
                   ri do la yı sıy la se vi nip-şı mar ma ya sı nız. Al lah, bü yük lük tas la yıp
                   bö bür le ne ni sev mez. (Ha did Su re si, 22-23)
                   İş te bu yüz den, ka de re iman eden bir in san, ba şı na ge len hiç bir olay -
              dan do la yı üzül mez, ümit siz li ğe ka pıl maz. Ak si ne son de re ce te vek kül lü,
              tes li mi yet li ve dai ma hu zur lu olur. Çün kü Al lah in san la rın baş la rı na ge -
              len her şe yin ön ce den bel li ol du ğu nu, bu ne den le baş la rı na ge len zor luk -
              la ra üzül me me le ri ni ve ken di le ri ne ve ri len ni met ler le şı mar ma ma la rı nı
              em ret miş tir. İn sa nın kar şı laş tı ğı zor luk lar da, el de et ti ği ba şa rı ve zen gin -
              lik ler de Al lah'ın tak di ri ile dir. Bun la rın hep si Rab bi miz'in in san la rı de ne -
   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109