Page 107 - Zamansızlık ve Kader Gerçeği
P. 107

Harun Yahya (Adnan Oktar)                 105


            bir şey yok tur. Bu in san, elin den ge len her ça ba yı gös te rir, an cak bu ça ba -
            nın da ka de rin de ol du ğu nu, ne ya par sa yap sın ka de rin de ya zı lı olan la rı
            de ğiş tir me ye güç ye ti re me ye ce ği ni bi lir.
                 Mü min, Al lah'ın ya rat tı ğı ka de re tes lim ola cak, bu nun la bir lik te kar -
            şı laş tı ğı olay lar kar şı sın da elin den gel di ğin ce se bep le re sa rı la cak, ted bir
            ala cak, olay la rı ha yır yö nün de yön len dir mek için ça lı şa cak, ama tüm
            bun la rın ka der için de ger çek leş ti ği ve Al lah'ın en ha yır lı sı nı ön ce den tak -
            dir et ti ği nin bi lin ci ve ra hat lı ğı için de ola cak tır. Ku ran'da bu tav ra ör nek
            ola rak Hz. Ya kub'un ço cuk la rı nın gü ven li ği için al mış ol du ğu bir ted bir
            ha ber ve ril miş tir. Hz. Ya kup, kö tü ni yet li in san la rın dik ka ti ni çek me me -
            le ri için oğul la rı na şeh re ay rı ay rı ka pı lar dan gir me yi öğüt le miş, ama bu -
            nun Al lah'ın be lir le miş ol du ğu ka de ri as la et ki le me ye ce ği ni de on la ra ha -
            tır lat mış tır:
                 Ve de di ki: "Ey ço cuk la rım, tek bir ka pı dan gir me yin, ay rı ay rı ka -
                 pı lar dan gi rin. Ben si ze Al lah'tan hiç bir şe yi sağ la ya mam (gi de re -
                 mem). Hü küm yal nız ca Al lah'ın dır. Ben O'na te vek kül et tim. Te -
                 vek kül eden ler de yal nız ca O'na te vek kül et me li dir ler." (Yu suf Su -
                 re si, 67)

                 Al lah, in san la rın ne ya par lar sa yap sın lar ka der le ri ni de ğiş ti re me ye -
            cek le ri ni bir aye tin de şöy le bil di rir:
                 Son ra ke de rin ar dın dan üze ri ni ze bir gü ven lik (duy gu su) in dir di,
                 bir uyuk la ma ki, içi niz den bir gru bu sa rı ve ri yor du. Bir grup da,
                 can la rı der di ne düş müş tü; Al lah'a kar şı hak sız ye re ca hi li ye zan -
                 nıy la zan la ra ka pı la rak: "Bu iş ten bi ze ne var ki?" di yor lar dı. De ki:
                 "Şüp he siz işin tü mü Al lah'ın dır." On lar, sa na açık la ma dık la rı şe yi
                 iç le rin de giz li tu tu yor lar, "Bu iş ten bi ze bir şey ol say dı, biz bu ra -
                 da öl dü rül mez dik" di yor lar. De ki: "Ev le ri niz de ol say dı nız da
                 üzer le ri ne öl dü rül me si ya zıl mış olan lar, yi ne dev ri le cek le ri yer le -
                 re gi de cek ti. (Bu nu) Al lah, si ne le ri niz de ki ni de ne mek ve kalp le ri -
                 niz de ola nı arın dır mak için (yap tı). Al lah, si ne le rin özün de sak lı
                 du ra nı bi len dir. (Al-i İm ran Su re si, 154)
                 Ayet te de gö rül dü ğü gi bi, bir in san öl me mek için ha yır ve iba det
            olan bir iş ten kaç sa bi le, eğer ken di ne ölüm ya zıl mış sa za ten öle cek tir.
            Hat ta, ölüm den kaç mak için baş vur du ğu yol lar ve yön tem ler de ka de rin -
            de bel li dir ve her in san ka de rin de ki ola yı ya şa ya cak tır. Al lah, bu ayet te
            de, in san la ra ka der le rin de ya rat tı ğı olay la rın ama cı nın on la rı de ne mek ve
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112