Page 127 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 127
Harun Yahya (Adnan Oktar)
maddesel dünyanın dışarıda var olan aslıyla hiçbir zaman
muhatap olamayız. Ama asıl önemli soru burada ortaya
çıkar: Bildiğimiz hiçbir maddesel varlığın gerçeğine ulaşamı-
yorsak, o halde beynimiz nedir? Beynimiz de kolumuz, baca-
ğımız ya da başka herhangi bir nesne gibi maddesel dünyanın
bir parçası olduğuna göre, onun da aslına hiçbir zaman ula-
şamayız.
Beyni analiz ettiğimizde karşımıza, diğer canlı organlarda
da bulunan protein ve yağ moleküllerinden daha farklı bir
malzeme çıkmaz. Yani beyin dediğimiz et parçasında, görün-
tüleri seyrederek yorumlayacak, bilinci oluşturacak, kısacası
"ben" dediğimiz şeyi var edebilecek bir şey yoktur.
R. L. Gregory beynin içinde görüntünün algılanması ile
ilgili insanların düştükleri bir yanılgıyı şöyle dile getirmekte-
dir:
Gözlerin beyinde resimler oluşturduğunu söylemeye yönelik bir
eğilim söz konusudur, fakat bundan kaçınmak gerekir. Beyin-
de bir resim oluştuğu söylenirse bunu görmesi için içte bir göz
daha olması gerekir -fakat bu gözün resmini görebilmek için
bir göze daha ihtiyaç olacaktır,... ve bu da sonsuz bir göz ve
resim olması anlamına gelir. Bu mümkün olamaz. (R. L. Gre -
gory, Eye and Bra in: The Psycho logy of See ing, Ox ford Uni ver -
sity Press Inc. New York, 1990, s. 9)
Maddeden başka bir varlığı kabul etmeyen materyalistle-
rin içinden çıkamadıkları asıl nokta burasıdır: Gören, gördü-
ğünü algılayan ve tepki veren "içteki göz" kime aittir?
Karl Pribram da bilim ve felsefe dünyasında, algıyı hisse-
denin kim olduğu ile ilgili bu önemli arayışa dikkat
çekmiştir:
125