Page 128 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 128
GERÇEĞİ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Yunanlılardan beri, filozoflar "makinenin içindeki hayalet",
"küçük insanın içindeki küçük insan", vb. üzerine düşünüp dur-
muşlardı. Ben -beyni kullanan varlık- nerededir? Asıl bil-
meyi gerçekleştiren kim? Assisi'li Aziz Francis'in de söylemiş
olduğu gibi: "Aradığımız şey bakanın ne olduğudur." (Karl Prib -
ram, Da vid Bohm, Ma rilyn Fer gu son, Frit jof Cap ra, Ho log ra fik
Ev ren I, Çev: Ali Ça kı roğ lu, İs tan bul: Ku ral dı şı Ya yın la rı, 1996,
s. 37)
Şimdi şunu düşünün: Elinizdeki kitap, içinde oturduğunuz
oda, kısaca önünüzdeki bütün görüntüler beyninizin içinde
görülmektedir. Peki bu görüntüleri atomlar mı görüyor?
Hem de kör, sağır, bilinçsiz atomlar... Neden atomların bir
kısmı bu özellikleri kazanmış da, diğerleri kazanamamış?..
Düşünmemiz, kavramamız, hatırlamamız, sevinmemiz, üzül-
memiz, bütün bunlar bu atomların arasındaki kimyasal reak-
siyonlardan mı ibaret?
Bu soruları dikkatle düşündüğümüzde, atomlarda irade
aramanın bir anlamı olmadığını görürüz. Açıktır ki, gören, işi-
ten ve hisseden varlık, madde ötesinde bir varlıktır. Peki bu
görüntüleri beyninizin içinde gören kimdir? Beyninizin için-
de, bir göze ihtiyaç duymadan bu kitabın görüntüsünü gören,
gördüklerini anlayan, okuduklarından etkilenen, bunlar üze-
rinde düşünen kimdir? Beyne ulaşan elektrik sinyallerini bir
kulağa ihtiyaç duymadan, bir dostunun sesi veya en sevdiği
şarkı olarak dinleyen, dinlediklerinden zevk alan kimdir?
İşte bu varlık "ruh"tur.
Dışarıda var olan maddenin beyindeki kopyalarını
gören, duyan, hisseden, algılayan, yorumlayan ruhtur. Bu
satırları yazan ve okuyan akıllı varlıklar, birer
126