Page 81 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 81
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Ancak bu insan, Allah duasına karşılık verip de kendisini
içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtarınca sanki daha önce
Allah'a yalvaran kendisi değilmiş gibi eski zihniyetini sürdürür:
Ama (Al lah) on la rı kur ta rın ca, he men hak sız ye re, yer -
yü zün de taş kın lı ğa ko yu lur lar. Ey in san lar, si zin taş kın -
lı ğı nız, an cak ken di aley hi ni ze dir; (bu) dün ya ha ya tı nın
ge çi ci me ta ıdır. Son ra dö nü şü nüz Bi ze dir, Biz de yap -
tık la rı nı zı si ze ha ber ve re ce ğiz. (Yu nus Su re si, 23)
Bu gibi kişilerin çarpık zihniyetine göre, "herşeyi metafizik
olarak yorumlamamak, gerçekçi olmak" lazımdır. Önemli bir
deneyim atlatmış ve kendi çabasıyla kurtulmuştur. "Hayatın
gerçeklerini" öğrenmiştir. Kötü günler geçirmiştir, fakat bun-
lar artık geride kalmıştır. O şimdi daha tecrübeli, daha olgun-
dur. Şüphesiz bu akıl ve mantık dışı bir yaklaşımdır. İnkarcı
insanların çirkin psikolojisi de Kuran'da haber verilmiştir:
An dol sun, Biz in sa na ta ra fı mız dan bir rah met tat tı rıp
son ra bu nu ken di sin den çe kip-al sak, kuş ku suz o, (ar tık)
umu du nu kes miş bir nan kör dür. Ve an dol sun, ken di si ne
do ku nan bir sı kın tı dan son ra, ona bir ni met tad dır sak,
kuş ku suz; "Kö tü lük ler ben den gi di ver di" der. Çün kü o,
şı ma rık tır, bö bür le nen dir. (Hud Su re si, 9-10)
Böyle bir nankörlük yapan insanın, hayatının geri kalan kıs-
mında da benzeri belalar başına gelir. Allah belki –tevbe edip,
Kendisi'ne yalvardığı takdirde- her seferinde bu kişiye icabet
edecek fakat söz konusu kişi, kendisine verilen nimeti gereği
gibi değerlendirmeyecek, bu akılsızlığı nedeniyle hem dünya-
da hem de ahirette sıkıntılı ve acı dolu bir hayat yaşayacaktır.
İnkarda direnen bu kişi ölümle yüzyüze geldiğinde, artık
tevbe imkanı olmayacak, kendisine yeni bir fırsat
79