Page 187 - Sakın Anlamazlıktan Gelmeyin
P. 187

Adnan Oktar (Harun Yahya)



                 … Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bu-
                 nunla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler... (Araf Su-
                 resi, 179)

                 Allah, Hicr Suresi'nde ise, bu insanların mucizeler görseler bile
             inanmayacak kadar büyülendiklerini şöyle bildirmektedir:

                 Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, oradan yukarı
                 yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyü-
                 lenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)

                 Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olması,
             insanların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150 yıldır bu
             büyünün bozulmaması ise, kelimelerle anlatılamayacak kadar hayret
             verici bir durumdur. Çünkü, bir veya birkaç insanın imkansız senar-
             yolara, saçmalık ve mantıksızlıklarla dolu iddialara inanmaları anla-
             şılabilir. Ancak dünyanın dört bir yanındaki insanların, şuursuz ve
             cansız atomların ani bir kararla bir araya gelip; olağanüstü bir organi-
             zasyon, disiplin, akıl ve şuur gösterip kusursuz bir sistemle işleyen

             evreni, canlılık için uygun olan her türlü özelliğe sahip olan Dünya
             gezegenini ve sayısız kompleks sistemle donatılmış canlıları meydana
             getirdiğine inanmasının, "büyü"den başka bir açıklaması yoktur.

                 Nitekim, Allah Kuran'da, inkarcı felsefenin savunucusu olan bazı
             kimselerin, yaptıkları büyülerle insanları etkilediklerini, Hz. Musa
             (as) ve Firavun arasında geçen bir olayla bizlere bildirmektedir. Hz.
             Musa (as), Firavun'a hak dini anlattığında, Firavun Hz. Musa (as)'dan,
             kendi "bilgin büyücüleri" ile karşı karşıya gelmesini ister. Hz. Musa
             (as) bu karşılaşma için insanların toplandığı bir bayram gününü ve
             kuşluk vaktini seçer. Hz. Musa (as) büyücülerle karşılaştığında, bü-
             yücülere önce onların marifetlerini sergilemelerini emreder. Bu olayın

             anlatıldığı ayet şöyledir:

                 (Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atınca, insanların gözlerini bü-
                 yülediler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir ge-
                 tirmiş oldular. (Araf Suresi, 116)



                                                                                     185
   182   183   184   185   186   187   188   189   190