Page 254 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 254

İSLAM'IN KIŞI VE BEKLENEN BAHARI
                                                          252


                     kesinleşen kalıtım kanunları, kazanılmış özelliklerin sonraki nesillere aktarılma-

                     sı efsanesini kesin olarak yıktı. Böylece doğal seleksiyon "tek başına" ve dolayı-
                     sıyla tümüyle etkisiz bir mekanizma olarak kalmış oluyordu.



                          Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar
                          Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'ların sonların-
                     da, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yaygın ismiyle neo-Darwinizm'i orta-
                     ya attılar. Neo-Darwinizm, doğal seleksiyonun yanına "faydalı değişiklik sebe-

                     bi" olarak mutasyonları, yani canlıların genlerinde radyasyon gibi dış etkiler ya
                     da kopyalama hataları sonucunda oluşan bozulmaları ekledi.
                          Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine rağmen,

                     Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulu-
                     nan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayı-
                     sız kompleks organlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir
                     süreç sonucunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık
                     bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine her


















                                                                                 Ev rim ci ler yüz yı lın ba şın -
                                                                                 dan be ri si nek le ri mu tas -
                                                                                 yo na uğ ra ta rak, fay da lı
                                                                                 mu tas yon ör ne ği oluş -
                                                                                 tur ma ya ça lış tı lar. An cak
                                                                                 on yıl lar ca sü ren bu ça ba -
                                                                                 la rın so nu cun da el de edi -
                                                                                 len tek so nuç, sa kat, has -
                                                                                     l
                                                                                 ta lık ı ve ku sur lu si nek ler
                                                                                 ol du. Üst te, nor mal bir
                                                                                 mey ve si ne ği nin kafası ve
                                                                                 sağ da mutas yona uğ -
                                                                                 ramış diğer bir mey ve
                                                                                 sineği.
   249   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259