Page 266 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 266

İSLAM'IN KIŞI VE BEKLENEN BAHARI
                                                          264



                     cağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçer-
                     lidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi
                     vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak
                     aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa

                     aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sin-
                     yallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen
                     görmede olduğu gibi duyma işlemi de beyinde-
                     ki duyma merkezinde gerçekleşir. Gözdeki

                     durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ışık
                     gibi sese de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla
                     dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi
                     tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler

                     beyinde algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir
                     orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık      Din le di ği niz or kest ra mü zi ği -
                                                                           nin bir bi rin den gü zel me lo di le -
                     bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o         ri ni, as lın da ka fa ta sı nı zın için -
                     anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses       de ki de rin ses siz lik te al gı lar sı -
                                                                           nız. Tüm din le dik le ri niz se sin
                     düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin         hiç gir me di ği bir or tam da, bey -
                                                                           ni niz ta ra fın dan si zin için ye ni -
                     hakim olduğu görülecektir.                            den yo rum la nır.
                          Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle
                     teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürül-

                     mektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan
                     müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm teknolojiye, bu tek-
                     nolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen kulağın oluşturduğu
                     netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır. En büyük müzik sistemi şirketinin

                     ürettiği en kaliteli müzik setini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir
                     kısmı kaybolur veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtığı-
                     nızda daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücu-
                     dundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan

                     kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz;
                     ses ne ise tam ve net bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı gün-
                     den bu yana böyledir. Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses
                     cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır. Ancak

                     görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok büyük bir gerçek daha
                     vardır.
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271