Page 132 - Darwin'nin Türk Düşmanlığı
P. 132

130                  DARWIN'İN TÜRK DÜŞMANLIĞI


                 yutlu görmek mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka ta-
                 raf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman
                 gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz. Kamerada
                 da, televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana gelir.
                     İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekaniz-
                 manın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. şimdi biri size, oda-

                 nızda duran televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya
                 geldi ve bu görüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşünür-
                 sünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip yapamadığını şuursuz atomlar
                 nasıl yapsın?
                     Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet
                 tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de te-
                 sadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçerli-
                 dir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta

                 kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kula-
                 ğa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştüre-
                 rek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma işlemi de be-
                 yindeki duyma merkezinde gerçekleşir. Gözdeki durum kulak için de
                 geçerlidir, yani beyin, ışık gibi sese de kapalıdır, ses geçirmez.
                 Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi tamamen ses-

                 sizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde algılanır. Ses geçirmeyen
                 beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir orta-
                 mın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla bey-
                 ninizin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim
                 olduğu görülecektir.
                     Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılı-
                 yorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses ka-
                 yıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik

                 sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm teknolojiye, bu
                 teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen kulağın
                 oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır. En büyük mü-
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137