Page 494 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 494
Tarihin her döneminde, günümüzde oldu¤u gibi, hak din-
ler de vard› bat›l inan›fllar da. Tarihin her döneminde
iman edenler Allah'›n emri olan ibadetleri yerine
getiriyorlard›.
birliğini bilmelerine rağmen, Rabbimiz'e birta-
kım ortaklar koşmuşlardır. Rabbimiz yine on-
lara elçiler göndermiş, aralarında anlaşmazlı-
ğa düştükleri konularda hak olan hükmü ken-
dilerine bildirmiş, batıl inanışlarından arınıp
hak din ahlakını yaşamaya onları davet etmiş-
tir. Ve tarihin her döneminde iman edenlerle
etmeyenler, salih müminlerle sapkın yollara
uyanlar var olmuştur.
Tarih boyunca yaşamış peygamberlerle
birlikte iman edenler, son derece medeni ko-
şullarda, modern ve kaliteli bir yaşam sürmüş-
lerdir. Hz. Nuh döneminde de, Hz. İbrahim
döneminde de, Hz. Yusuf döneminde de, Hz.
Musa döneminde de, Hz. Süleyman dönemin-
de de şimdiki gibi, toplumsal düzen içinde,
modern bir hayat yaşanmıştır. Her dönemde
müminler namazlarını kılmış, oruçlarını tut-
muş, Allah'ın bildirdiği sınırları korumuş, he-
lal ve temiz bir hayat yaşamışlardır. Arkeolojik
bulgularda elde edilen bilgilerin gösterdiği ge-
lişmiş yaşam standartlarının en güzeline, en
asil ve en temizine, Allah'a iman eden salih
müminler sahip olmuşlardır. Yaşadıkları dö-
nemin sağladığı her türlü imkanın en iyisini
peygamberler ve samimi müminler, Allah rı-
zasına uygun olarak, kullanmışlardır.
Nemrud dönemindeki her türlü teknolojik
gelişme Hz. İbrahim ve onunla birlikte iman eden müminler tarafından en güzel şekilde kullanılmıştır. Firavun-
lar döneminde sahip olunan teknik bilgi, Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. Harun ve o dönemde yaşayan salih mümin-
lerin de hizmetinde olmuştur. Hz. Süleyman döneminde mimaride, sanatta, ulaşımda elde edilen yüksek tekno-
loji en hikmetli şekilde kullanılmıştır. Rabbimiz'in Hz. Süleyman'a lütfu olan zenginlik ve ihtişam, nesiller bo-
yunca hayranlık uyandırmıştır.
Unutmamak gerekir ki, bundan yüz binlerce yıl önce yaşamış insanların da günümüz toplumlarının da sahip
olduğu her türlü bilgi ve imkan, Allah'ın insanlara bir lütfudur. Yüz binlerce yıl önce medeniyetlerini kuranlar, on
binlerce yıl önce mağara duvarlarına estetik resimler yapanlar, piramitleri, zigguratları inşa edenler, dev taş anıt-
lar meydana getirenler, Amazon ormanlarının en yüksek noktalarına büyük yapılar yapanlar Allah'ın ilhamı ve
öğretmesiyle bu eserleri meydana getirmişlerdir. Günümüzde atomun alt parçacıklarını inceleyenler, uzaya araç
gönderenler, bilgisayarı en etkin şekilde kullananlar bunları, Allah dilediği için yapabilmektedirler. İnsanların var
oldukları günden bu yana sahip oldukları her türlü bilgi, Allah'ın insanlara lütfu, kurdukları her medeniyet,
Rabbimiz'in eseridir.
Allah insanı yoktan var etmiş ve ona dünya hayatı boyunca çeşitli imkanlar ve nimetler vermiştir. Ve-
rilen her nimet insan için bir denemedir. Sahip olduğu medeniyetin, teknolojinin ve imkanların Allah'ın bi-
rer lütfu olduğunu bilen, tüm bunlar için Rabbimiz'e şükreden kullarına, Allah nimetlerini artırır:
Rabbiniz flöyle buyurmufltu: "Andolsun, e¤er flükrederseniz gerçekten size art›r›r›m..." (‹brahim Suresi, 7)
492 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2