Page 632 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 632

GERÇEK DO⁄A TAR‹H‹ -II



                                                              (KUfiLAR VE MEMEL‹LER)




















                             eryüzünde binlerce çeşit kuş yaşar. Bu kuşların her biri değişik özelliklere sahiptir. Şahinin keskin

                             gözleri, geniş kanatları ve sivri pençeleri vardır. Kolibri kuşu uzun gagasıyla bitkilerin özlerini
                  Y emer. Bazıları, her yıl binlerce kilometre yol katederek dünyanın bir ucundan öteki ucuna göç ed-
                  er. Ve tüm bu kuşları diğer hayvanlardan ayıran çok önemli bir özellik vardır: Uçmak. Biyolojik olarak kuş
                  sınıfına dahil edilen hayvanların tamamına yakını, uçabilme özelliğine sahiptir.

                       Peki, kuşlar nasıl var olmuştur?
                       Evrim teorisi kuşların kökenine uzun bir senaryo ile açıklama getirmeye çalışır: Buna göre, kuşların
                  ataları sürüngenlerdir. Kuşlar günümüzden yaklaşık 150-200 milyon yıl önce, bu sürüngen atalarından ay-
                  rılmışlardır. İlk kuşlar uçma yeteneği çok zayıf olan yaratıklardır. Ancak evrim süreci içerisinde bu ilkel
                  kuşların pullarla kaplı kalın derileri, yerlerini, uçmak için kullandıkları tüylere bırakırlar. Ön ayaklar da

                  tamamen tüylerle kaplanıp artık ayak olarak kullanılamaz hale gelir ve kanatları oluştururlar. Böylece ba-
                  zı sürüngenler, kademeli bir evrim süreci sonunda kendilerini uçmaya adapte ederler ve günümüz kuşla-
                  rı oluşur.

                       Bu senaryo evrimci kaynaklarda bilimsel bir edayla savunulur. Ancak biraz detaylara inildiğinde ve bi-
                  limsel veriler incelendiğinde, senaryonun bilimsel verilere değil, hayal gücüne dayandığı görülmektedir.


                       Evrimcilere Göre Uçuflun Kökeni


                       Kara canlısı olan sürüngenlerin nasıl olup da uçmaya başladıkları evrimciler arasında çeşitli spekülas-
                  yonlara neden olmuş bir konudur. Bu konuda başlıca iki teori vardır: İlk teori, kuşların atalarının ağaçlar-
                  dan yere indiklerini savunur. Bu teoriye göre, kuşların ataları, ağaçlarda yaşayan sürüngenlerdir ve bun-

                  lar zamanla "daldan dala atlayarak kanatlanmışlardır". Buna "arboreal teori" denilir. Bir diğer görüş de,
                  kuşların yerden yukarı doğru havalandıkları şeklindedir ve "cursorial teori" olarak bilinir.
                       Her iki teori de tamamen spekülatif temellere dayanmaktadır. Ne arboreal teoriyi ne de cursorial teori-

                  yi destekleyecek hiçbir kanıt yoktur. Evrimcilerin bu soruna karşı buldukları çözüm de oldukça basittir;
                  böyle bir delili "varsayarlar". Cursorial teoriyi ortaya atan Yale Üniversitesi Jeoloji Kürsüsü profesörü John
                  Ostrom, bu yaklaşımını şöyle açıklar:

                       Herhangi bir pro-avis'e (uçuş öncesi canlıya) ait hiçbir fosil kanıtı yoktur. O tamamen kuramsal bir kuş öncü-
                       lüdür... Böyle bir canlının yaşamış olması gerekmektedir.      68

                       Ancak arboreal teoriye göre "yaşamış olması" gereken bu ara geçiş formu, hiçbir zaman bulunamamış-
                  tır. cursorial teori daha da problemlidir. Bu teorinin temel argümanı, bazı sürüngenlerin böcek avlamak

                  için ön kollarını uzun süre ve sık sık çırptıkları ve zaman içinde de bu ön kolların kanatlara dönüştüğü şek-





                630 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2
   627   628   629   630   631   632   633   634   635   636   637