Page 634 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 634

sürüngenin ön ayaklarında belirsiz bir değişim yaptığını varsaysak bile, bunun üzerine yeni mutasyonlar

                  eklenerek "tesadüfen" bir kanat oluşmuş olabileceğini öngörmek tamamen akıl dışıdır. Çünkü ön ayaklar-
                  da meydana gelecek bir mutasyon, canlıya çalışır bir kanat kazandırmadığı gibi, onu ön ayaklarından da
                  mahrum bırakacaktır. Bu ise, bu canlının, diğer türdeşlerine göre daha dezavantajlı (yani sakat) bir bede-

                  ne sahip olması anlamına gelir. Evrim teorisinin kurallarına göre de, doğal seleksiyon bu sakat canlıyı
                  ayıklayacaktır.
                       Kaldı ki, biyofizik araştırmalara göre, mutasyonlar çok nadir gerçekleşen değişimlerdir. Dolayısıyla,
                  bu sakat canlıların milyonlarca yıl eksik ve güdük kanatlarının küçük küçük mutasyonlarla tamamlanma-
                  sını beklemeleri, her yönden imkansızdır. Hem de bu mutasyonlar gerçekte her zaman için zararlı etki

                  oluştururken...


                       Kufllar ve Dinozorlar


                       Evrim teorisi, kuşların küçük yapılı ve etobur theropod (iki ayaklı) dinozorlardan, yani bir sürüngen
                  türünden türediği iddiasındadır. Oysa kuşlar ile sürüngen arasında yapılacak bir karşılaştırma, bu canlı sı-
                  nıflarının birbirlerinden çok farklı olduklarını ve aralarında bir evrim gerçekleşmiş olamayacağını göste-

                  rir.
                       Kuşlar ve sürüngenler arasında birçok yapısal farklılık bulunur. Bunların en önemlilerinden biri, ke-
                  miklerin yapısıdır. Evrimciler tarafından kuşların atası olarak kabul edilen dinozorların kemikleri, büyük
                  ve cüsseli yapıları nedeniyle kalındır ve içleri dolguludur. Buna karşın, yaşayan ve soyu tükenmiş tüm

                  kuşların kemiklerinin içleri boştur ve bu sayede çok hafiftir. Bu hafif kemik yapısı, kuşların uçabilmesin-
                  de büyük önem taşır.
                       Sürüngenler ve kuşlar arasındaki bir diğer farklılık da metabolik yapıdır. Sürüngenler canlılar dünya-
                  sında en yavaş metabolik yapıya sahipken, kuşlar bu alandaki en yüksek rekorları ellerinde tutarlar. (Di-

                  nozorların sıcak kanlı oldukları ve hızlı metabolizmaları olduğu iddiası bir spekülasyondur.) Örneğin bir
                  serçenin vücut ısısı hızlı metabolizması nedeniyle zaman zaman 48°C'ye kadar çıkabilir. Diğer tarafta ise,
                  sürüngenler kendi vücut ısılarını bile kendileri üretmez, bunun yerine vücutlarını güneşten gelen ısıyla ısı-
                  tırlar. Sürüngenler doğadaki en az enerji tüketen canlılar iken, kuşlar en fazla enerji tüketen canlılardır.

                       Kuzey Carolina Üniversitesi profesörü Alan Feduccia, bir evrimci olmasına karşılık, bilimsel bulgula-
                  ra dayanarak kuşların dinozorlarla akraba olduğu teorisine kesinlikle karşı çıkmaktadır. Feduccia, sürün-
                  gen-kuş senaryosu hakkında ise genel anlamda şöyle demektedir:

                       25 sene boyunca kuşların kafataslarını inceledim ve dinozorlarla aralarında hiçbir benzerlik görmüyorum. Kuş-
                       ların dört ayaklılardan evrimleştiği teorisi, paleontoloji alanında 20. yüzyılın en büyük utancı olacaktır.       71

                       Kansas Üniversitesi'nde eski kuşlar üzerinde uzman olan Larry Martin de kuşların dinozorlarla aynı

                  soydan geldiği teorisine karşı çıkmaktadır. Martin, evrimin bu konuda içine düştüğü çelişkiden söz eder-
                  ken, "Doğrusunu söylemek gerekirse, eğer dinozorlarla kuşların aynı kökenden geldiklerini savunuyor ol-
                  saydım, bunun hakkında her kalkıp konuşmak zorunda oluşumda utanıyor olacaktım." demektedir.                            72
                       Ancak tüm bilimsel bulgulara rağmen, hiçbir somut delile dayanmayan "dinozor-kuş evrimi" senaryo-
                  su ısrarla savunulmaktadır. Özellikle de akademik derinliği olmayan, popüler yayın organları bu senaryo-

                  yu ısrarla sahiplenmektedir. Bu arada, bu senaryoya delil oluşturmayan bazı kavramlar da, yüzeysel bir
                  üslup içinde hayali "dinozor-kuş bağlantısının kanıtı" gibi sunulmaktadır.
                       Örneğin bazı evrimci yayınlarda, dinozorların kalça kemiklerindeki farklılıklardan yola çıkılarak, kuş-

                  ların dinozorlardan evrimleştiği tezine bir dayanak sağlandığı sanılmaktadır. Söz konusu kalça kemiği
                  farklılığı, Saurischian (sürüngen benzeri kalça kemerliler) ve Ornithischian (kuş benzeri kalça kemerliler)
                  gruplarına bağlı dinozorlar arasındadır. İşte bu "kuş-benzeri kalça kemerli dinozorlar" kavramı, zaman za-
                  man "dinozor-kuş evrimi" iddiasına bir delil olarak algılanmaktadır.
                       Oysa söz konusu kalça kemeri farklılığı, kuşların atalarının dinozorlar olduğu iddiasına hiçbir destek

                  sağlamamaktadır. Çünkü Ornithischian (kuş benzeri kalça kemerliler) gruplarına bağlı dinozorlar, diğer
                  anatomik özellikleri açısından hiçbir şekilde kuşlara benzemez. Örneğin kısa bacaklara, dev bir gövdeye,





                632 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2
   629   630   631   632   633   634   635   636   637   638   639