Page 681 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 681

Harun Yahya







                 Evrim A¤ac›n›n Çöküflü


                 Şimdiye kadar incelediklerimiz bize açık bir tablo oluşturdu: "İnsanın evrimi" senaryosu tümüyle

             hayali bir kurgudur. Çünkü böyle bir soy ağacının var olması için, maymunlarla ortak bir atadan insan-
             lara aşamalı bir evrim yaşanmış ve bunun fosillerinin bulunmuş olması gerekir. Oysa maymunlarla in-
             sanlar arasında açık bir uçurum vardır. İskelet yapıları, kafatası hacimleri, dik ya da eğik yürüme kriter-

             leri gibi özellikler, insan ile maymunun arasını açıkça ayırmaktadır. (En son olarak 1994 yılında iç ku-
             laktaki denge kanalları üzerinde yapılan incelemelerin de Australopithecus ve Homo habilis'i maymun sı-
             nıfına, Homo erectus'u ise insan sınıfına ayırdığına değinmiştik.)
                 Bu farklı türler arasında bir soy ağacı olamayacağını gösteren çok önemli bir başka bulgu ise, birbir-
             lerinin atası olarak gösterilen türlerin aynı anda ve birarada yaşamış olmalarıdır! Eğer evrimcilerin id-

             dia ettikleri gibi Australopithecus zamanla Homo habilis'e, onlar da zamanla Homo erectus'a dönüşmüş ol-
             salardı, bu türlerin yaşadıkları dönemlerin de birbirini izlemesi gerekirdi. Oysa aksine, böyle bir krono-
             lojik sıralama yoktur.

                 Evrimcilerin kendi hesaplamalarına göre, Australopithecus 4 milyon yıl öncesinden 1 milyon yıl ön-
             cesine kadar yaşamıştır. Homo habilis olarak sınıflandırılan canlıların ise 1,7-1,9 milyon yıl öncesinde ya-
             şadıkları hesaplanmaktadır. Homo habilis'ten daha "ileri" olduğu söylenen Homo rudolfensis için biçilen
             yaş ise, 2.5-2.8 milyon yıl kadar eskidir! Yani Homo rudolfensis, "atası" olması gereken Homo habilis'ten ne-
             redeyse 1 milyon yıl daha yaşlıdır. Öte yandan Homo erectus'un yaşı 1.6-1.8 milyon yıl kadar geri gitmek-

             tedir. Yani Homo erectus örnekleri de, sözde ataları olan Homo habilis sınıflamasıyla yaklaşık aynı zaman
             diliminde ortaya çıkmışlardır.
                 Alan Walker, "Doğu Afrika'da Australopithecus bireyleri ile Homo habilis ve Homo erectus türlerinin ay-

             nı anda yaşadıklarına dair kesin deliller vardır" diyerek bu gerçeği doğrular.              162  Louis Leakey, Olduva-
             i Gorge bölgesindeki Bed II katmanında Australopithecus, Homo habilis ve Homo erectus fosillerini nere-
             deyse yan yana bulmuştur.       163
                 Elbette böyle bir soy ağacı olamaz. Harvard Üniversitesi paleontologlarından Stephen Jay Gould, ken-
             disi de evrim teorisini benimsemesine karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:


                 Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insanımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy ağa-
                 cımıza ne oldu? Açıktır ki, bunların biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında
                 evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedirler.      164

                 Homo erectus'tan Homo sapiens'e doğru ilerlediğimizde de yine ortada bir soy ağacı olmadığını görü-
             rüz. Homo erectus'un ve Homo sapiens archaic'in günümüzden 27.000 yıl öncesine, hatta 10.000 yıl öncesi-
             ne kadar yaşamlarını sürdürmüş olduklarını gösteren bulgular vardır. Avustralya'da Kow Bataklığı'nda

             13 bin yıllık Homo erectus kafatasları bulunmuştur.         165
                 Bu konuda ortaya çıkan en şaşırtıcı bulgulardan biri de, 1996 yılında Java'da bulunan 30 bin yıllık
             Homo erectus, Neandertal ve Homo sapiens fosilleridir. The New York Times gazetesi bu fosiller hakkında ön
             sayfadan verdiği haberinde, "Birkaç on yıl öncesine kadar, bilim adamları insanın gelişimini, bir türden

             bir diğerine doğru giden doğrusal bir çizgi olarak görüyorlardı. Ve iki türün aynı dönemde ya da bölge-
             de birlikte bulunmasının imkansız olduğu düşünülüyordu." diye yazmıştır.                  166  Söz konusu bulgu, insa-
             nın kökeni hakkında ortaya atılan "evrim ağacı"nın tutarsızlığını bir kez daha sergilemektedir.


                 Homo sapiens'in Gizli Tarihi


                 Tüm bu incelediklerimizin yanında, hayali evrim soy ağacını temelinden yıkan en önemli ve şaşırtı-

             cı gerçek ise, Homo sapiens'in, yani günümüz insanının tarihinin hiç umulmadık kadar geriye gitmesi-
             dir. Paleontolojik bulgular, bundan neredeyse bir milyon yıl öncesinde, bize tıpatıp benzeyen Homo sa-
             piens insanlarının yaşadıklarını göstermektedir.
                 Bu konudaki ilk bulgular, ünlü evrimci paleoantropolog Louis Leakey'e aitti. Leakey, 1932 yılında






                                                                                                                          Adnan Oktar    679
   676   677   678   679   680   681   682   683   684   685   686