Page 109 - Kabala ve Masonluk
P. 109
YAHUD‹ TAR‹H‹
"Yaz›c›lar ve Ferisiler (‹ncil'de Yahudilere ve hahamlara verilen isim) Musa'n›n
kürsüsünde otururlar; bundan sonra size söyledikleri bütün fleyleri yap›n ve tutun;
fakat onlar›n ifllerine göre yapmay›n; çünkü söylerler ve yapmazlar. Onlar bütün ifllerini
insanlara görünmek için yaparlar. Çünkü onlar hamaillerini geniflletip, esvaplar›n›n saçak-
lar›n› büyük yaparlar; ziyafetlerde üst yeri, ve havralarda bafl yerleri.. Ve insanlar taraf›ndan
rabbi diye ça¤r›lmay› severler. (Matta Bölümü, 23/2-7)
‹srail, günümüzde dahi, Siyonist ideolojinin etkisi alt›nda kalan baz› hahamlar›n telkinleri
do¤rultusunda yönetilmektedir. Öte yandan ‹srailli hahamlar içinde de Siyonist ideolojiye flid-
detle karfl› ç›kan, Siyonizmin neden oldu¤u vahfleti her f›rsatta k›nayan, tüm ‹srail halk›n› hofl-
görüye, bar›fla ve uzlaflmaya davet eden pek çok samimi insan da bulunmaktad›r.
Ne var ki ‹srail'de Siyonizmi benimseyen hahamlar›n say›s› ço¤unluktad›r ve Muharref
Tevrat'›n uygulanmas›ndan da, yine bu hahamlar sorumludur. Bugün ‹srail Parlamentosu olan
ve "ibadethane" anlam›na gelen Knesset'te kararlar genellikle bu hahamlara dan›fl›larak verilir.
Asl›nda "Kahinler" olarak an›lan hahamlar, Yahudi topluluklar›na Tevrat'tan önce de ha-
kim olan bir s›n›ft›. Bat› Sami ›rk›ndan gelen Yahudiler, di¤er Bat› Sami topluluklar›yla ortak
bir dine mensuplard›. Hahamlar›n söz konusu bu etkileri di¤er birtak›m bat›l inançlarda oldu-
¤u gibi, Yahudili¤e atalar›n›n dininden gelen bir gelenektir. "Musa ve Yahudilik" adl› kitab›n-
da Hayrullah Örs, "‹srailo¤ullar›'n›n dinlerini anlamak için onlar›n daha önceki inançlar› hakk›nda
Kahinler olarak da bi-
linen hahamlar, ‹srail
toplumunun en önem-
li s›n›f›n› oluflturmak-
tad›rlar. Hahamlar ara-
s›nda Siyonist ideolo-
jinin etkisi alt›nda ka-
lanlar, topluma ac›ma-
s›zl›¤›n ve sald›rganl›-
¤›n meflru oldu¤unu
telkin etmektediler.
Ancak elbette, onlar
aras›nda da samimi
olarak Allah'a iman
eden ve Allah'tan kor-
kanlar bulunmaktad›r.
Tevrat rolelerini yazan hahamlar.
107