Page 125 - Cahiliye Toplumundaki İnsan Karakterleri
P. 125

Harun Yahya (Adnan Oktar)               123

            likle de gençler,temelinde yatan bu fikirden habersiz olarak,yal-
            nızca toplumda bir şahsiyet kazanacaklarını düşündükleri için
            bu karaktere özenirler.
               Bu kültürü genellikle üniversite çevrelerinde görmek müm-
            kündür. Toplumda özellikle güzel sanatlarla ilgilenen insanların
            bu kültürü yaşaması gerektiğine dair yanlış bir inanç hakimdir.
            Bu nedenle de lise yıllarında bambaşka bir karakter içerisinde
            olan bir kimse güzel sanatlar ya da benzeri bir üniversite dalın-
            da okumaya başladığında bir anda tüm kimliğini değiştirir. Giyim
            tarzından saç modeline, zevk ve alışkanlıklarına kadar tüm stili-
            ne "entel" havası vermeye çalışır. Çünkü cahiliye toplumu ona
            bir sanatçının ancak böyle bir stil içerisinde olursa başarılı ola-
            cağı telkinini verir.
               Bu kimseler bundan sonraki hayatlarında artık bu imajın ge-
            rektirdiği herşeyi yapmaya hazırdırlar. Günlerini "entel kahvele-
            ri" adı verilen, sigara dumanının hakim olduğu, loş ve izbe yer-
            lerde ya da barlarda "entel sohbetleri" yaparak geçirmeye baş-
            larlar. Kendilerinin toplumun aydın ve ilerici kesimini temsil et-
            tiklerini öne sürer ve insanlığı kurtarmak için formüller üretir-
            ler.Ancak çoğunlukla bunlar hikmetsiz, sonu gelmeyen ve sonuç
            çıkmayan karmaşık tartışmalardan ibarettir. Uç şeyler düşün-
            mek,uç mantıklar öne sürmek ve buna uygun bir hayat yaşamak
            bu kimseler için büyük önem taşır. Bu şekilde diğer insanlardan
            farklı olabileceklerini düşünürler.Yaptıkları resimlerde, heykel-
            lerde, yazdıkları kitaplarda ve şarkılarında bu ruhu dile getirme-
            ye özen gösterirler. Oysaki bakıldığında eserlerinin pek çoğu-
            nun "entellik" adı altında aslında ruhsuzluğu temsil ettiği görü-
            lür. Gerçek ve derin güzellikler sunan bir sanat anlayışları ol-
            maz; genellikle karanlık, karamsar ve karmaşık bir ruh halinin
            hakim olduğu bir sanat anlayışına sahiptirler.
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130