Page 189 - Basitliğin Kirli Kültürü
P. 189
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 187
de göze, kulağa, burna ihtiyaç duymadan tüm bunları algılayan bir
şuur bulunmaktadır. Bu şuur kime aittir?
Elbette bu şuur beyni oluşturan sinirler, yağ tabakası ve sinir
hücrelerine ait değildir. İşte bu yüzden, herşeyin maddeden ibaret
olduğunu zanneden Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir ce-
vap verememektedirler. Çünkü bu şuur, Allah’ın yaratmış olduğu
ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek için göze, sesi duymak için ku-
lağa ihtiyaç duymaz. Bunların da ötesinde düşünmek için beyne ih-
tiyaç duymaz.
Bu açık ve ilmi gerçeği okuyan her insanın, beynin içindeki bir-
kaç santimetreküplük, kapkaranlık mekana tüm kainatı üç boyut-
lu, renkli, gölgeli ve ışıklı olarak sığdıran yüce Allah’ı düşünüp,
O’ndan korkup, O’na sığınması gerekir.
Materyalist Bir İnanç
Buraya kadar incelediklerimiz, evrim teorisinin bilimsel bulgular-
la açıkça çelişen bir iddia olduğunu göstermektedir. Teorinin ha-
yatın kökeni hakkındaki iddiası bilime aykırıdır, öne sürdüğü evrim
mekanizmalarının hiçbir evrimleştirici etkisi yoktur ve fosiller teo-
rinin gerektirdiği ara formların yaşamadıklarını göstermektedir. Bu
durumda, elbette, evrim teorisinin bilime aykırı bir düşünce ola-
rak bir kenara atılması gerekir. Nitekim tarih boyunca dünya mer-
kezli evren modeli gibi pek çok düşünce, bilimin gündeminden çı-
karılmıştır. Ama evrim teorisi ısrarla bilimin gündeminde tutul-
maktadır. Hatta bazı insanlar teorinin eleştirilmesini “bilime saldı-
rı” olarak göstermeye bile çalışmaktadırlar. Peki neden?..
Bu durumun nedeni, evrim teorisinin bazı çevreler için, kendi-
sinden asla vazgeçilemeyecek dogmatik bir inanış oluşudur. Bu çev-
reler, materyalist felsefeye körü körüne bağlıdırlar ve Darwinizm’i