Page 169 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 169
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 167
mantıklarla kendilerini kandırırlar. Hele bir de örnek aldıkları
çoğunluk içerisinde kendilerince itibar kazanmış ve belirli yer-
lere gelmiş kimseler bulunuyorsa, bu çoğunluğu kendilerine
rehber edinmekten hiç kaçınmazlar.
Oysa ki çoğunluk tarafından uygulanması, yapılan bir şeyin
meşru olduğunu göstermez. Aksine Kuran'a uymayan insanlar
için bu aynı zamanda da tehlikeli bir tuzaktır. Ayette bu sır mü-
minlere haber verilmiş ve çoğunluğun peşinden gitmemeleri
konusunda uyarılmışlardır:
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olur-
san, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. On-
lar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tah-
minle' yalan söylerler. (Enam Suresi, 116)
Kuran'daki bu uyarı doğrultusunda, müminler çoğunluğa
değil Kuran'a ve vicdanlarına itibar ederler. Cahiliye toplumu
bireyleri ise, çoğunluğun peşinden giderek, dünyada kendileri-
ni koruyabilecek bir güç ve ahirette kendilerini savunabilecek-
leri makul bir mazeret bulduklarını sanırlar. Fakat olaylar hiç
de umdukları gibi gelişmez. Dünyada din ahlakını gözardı eden
kalabalık, ahirette onları yapayalnız ve yardımsız bırakacaktır:
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dos-
tu sormaz. (Mearic Suresi, 10)
Ve kişi mazeretlerini öne sürüp, "herkes böyleydi" ya da
"çoğunluğun doğru yolda olduğunu sandım, çoğunluğa uydum"
dediğinde, bunların hiçbir geçerliliği olmadığını görecektir:
Artık o gün, zulmedenlerin ne mazeretleri bir ya-
rar sağlayacak, ne (Allah'tan) hoşnutluk dilekleri
kabul edilecektir. (Rum Suresi, 57)