Page 63 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 63
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 61
çekleşmeden "Ya böyle olursa?" ya da "Nasıl sonuçlanacak
acaba?" gibi kuruntularla kendilerini gerilime sokuyor olmala-
rıdır. Sabah kalktıkları andan itibaren bu endişeleri birer birer
kafalarından geçirir ve olası aksilikleri, henüz gerçekleşmeden
düşünerek hayali senaryolar üretmeye başlarlar. Söz gelimi,
çok önemli bir toplantıya yetişecek olan bir işadamı, en az bir
hafta öncesinden ya bir aksilik çıkar da hastalanırsa veya geç
kalıp o toplantıya katılamazsa neler olur, neler kaybeder, kay-
bettiklerini telafi etmek için ne zorluklarla muhatap olmak zo-
runda kalır gibi, tamamıyla asılsız ve boş kuruntularla kendisi-
ni meşgul eder. Bu meşguliyet sadece tek bir konuya da mah-
sus değildir. Sağlıkları, maddi durumları, aile, iş ve arkadaş iliş-
kileri, komşuları, ülke siyaseti, sosyal ve ekonomik durum ve
bunlar gibi daha binlerce sıkıntı yaratacak konu vardır onlar
için. Ayrıca sadece kendi kuruntularıyla meşgul olmakla kal-
maz, eşlerinin, çocuklarının, arkadaşlarının, komşularının haya-
li sorunlarını da kendilerine dert edinir ve bunları düşünerek
gerginliklerini daha da artırırlar.
Kuran'a tabi olan müminler ise rahatlığı, neşeyi, huzuru ya-
şarlar. Allah'ın varlığına ve gücüne duydukları güvenden dolayı
hiçbir zaman sıkıntı içine girmezler. Karşılaştıkları her olayı akıl
ve vicdan kullanarak halletmeye çalışırlar. Her olayı, her insa-
nı ve her canlıyı Allah'ın en hayırlı şekilde yarattığını bildikleri
için canlılıklarından, neşelerinden hiçbir şey kaybetmezler. Bir
olay görünüşte olumsuz gibi görünse de bundan yese düşmez-
ler, ümitsizliğe kapılmazlar. Bir müminin içinde bulunduğu du-
rum, karşısındaki kişinin ahlakı, karşılaştığı olaylar nasıl olursa