Page 80 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 80
78 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
melek” (Yusuf Suresi, 30) diyorlar yani melek gibi diyorlar. Ola-
ğanüstü beğeniyorlar. Eğer mümin Allah rızasını taşımıyorsa,
Allah’ın rızasıyla yaklaşmıyorsa kalbinde sevgi olmaz. Mese-
la evlenecek insanlar oluyor. Kız diyor ki çok muazzam bir
şeyle karşılaştım. İlk defa hayatında aşık olduğunu, böyle bir
insanı hiç görmediğini, adeta hipnotize olduğunu, hayatının
insanını bulduğunu iddia ediyor. O zavallı da ona, -tabi
insanlarda beğenilme arzusu olduğu için yani gururunu tat-
min edecek bir duygu olduğu için- ona safça inanıyor. Sebe-
bini araştırmıyor. “Bu insan beni neden sevdi?” demiyor.
Arabası olmasaydı acaba onu sever miydi, evi olmasaydı
acaba sever miydi, maaşı o kadar yüksek olmasaydı o kadar
sever miydi bunu düşünmüyor. Yüzünde mahsun bir heye-
canla yani kendisini keşfetmiş birisiyle karşılaşmış olmanın
heyecanıyla ona inanıyor. Keşfedilmesine şaşırıyor. Daha
önce nasıl başkası onu keşfedememiş de ilk defa o onu keşfetmiş
gibisinden şaşırıyor. Hâlbuki kadın onun akılsızlığından dolayı ayrı-
ca ona bilinçaltında özel bir nefret de geliştiriyor yani onun akıl ede-
memesine. Çünkü onu bir av gibi görüyor. Ağına düşen bir av gibi,
küçük bir sinek gibi görüyor. O da küçük bir sinek gibi orada debe-
leniyor. O, onu yavaş yavaş ağıyla sarıyor, ondan çok etkilendiğini,
olağanüstü olduğunu, böyle birisinin dünyada olamayacağını falan o
garibim de saf saf hepsine inanıyor. Ki bu karşılıklı bir azaptır yani
onu malıyla etkilediğini bildiği halde bilinçaltında, yani bunun
imkânlarıyla olduğunu bildiği halde ve gitmesi durumunda ondan
nefret edeceğini bildiği halde kendini kandırıyor.
Bilinçaltında ona karşı tabi bir nefret oluşur. Kadın da ondan
otomatik olarak tiksinir ve çok itici bulur. Ama iradesini kullanıyor