Page 227 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 227

Harun Yahya (Adnan Oktar)


               Gelecekteki Bazı Olayları Allah'ın Kendisine

                Sinema Perdelerii Gibi Seyrettirdiğine Dair

                                 Üstad'ın Açık İzahı


                   "1926 senesinde, İdris Köşkü Caddesi'ndeki, yine İdris-i
               Bitlisi Çeşmesi'nin karşısındaki evde dünyaya gelmişim. Babam
               merhum Vanlı Fakih İsa Cafer (1876-1963) Efendiydi. Pederim
               de Hizan'da dünyaya gelmişti. Daha çok gençken, Sultan
               Abdülhamid zamanında on beş-yirmi yaşlarında buraya,
               İstanbul'a tahsile gelmişti. Üstad Bediüzzaman'ı tâ Hizan ve

               Van'dan tanıyordu. Üstad Bediüzzaman'ın gıyabında evimizde
               bizlere, onun ilminden ve kahramanlığından sitayişle bahisler
               açardı. Üstad için 'Molla Said' ifadesini kullanırdı. "Üstad
               Bediüzzaman Rus esaretinden geldiği zamanlarda Eyüp'te bir
               müddet kalmıştı. Hatta İdris-i Bitlisi'nin hanımının adıyla anı-
               lan Zeyneb Hatun Camiinde bir Ramazan'da itikafta kalmıştı.
                   "Birgün, zannediyorum 1952 veya 53 senelerindeydi. Ben            BEDİÜZZAMAN'IN SİNEMA PERDESİ GİBİ GELECEĞİ SEYRETMESİ

               yalnız başıma evimizden çıkıp İdris-i Bitlisi'nin hanımının adıy-
               la anılan Zeyneb Hatun Camii'ne doğru gidiyordum. Sokağın
               başında karşıma üç kişi çıktı. Bunların ikisi genç ve kıravatlıydı.
               Talebe oldukları belliydi. Üçüncü zat, cübbeli ve dar şalvarlı bi-
               risiydi. Ben bu zatlara selam verdim. Bu zat heybetli bir şekil-
               deydi. Selam verince de zaten bakışlarıyla heybetini göstermiş-
               ti. Gençler yirmi-yirmi sekiz yaşlarını gösteriyorlardı. Temiz kı-
               yafetliydi ve üniversiteli oldukları anlaşılıyordu. Bu heybetli zat
               bana selam verdi ve 'Sen kimin oğlusun?' diye sordu. Ben hiç ce-

               vap vermeyerek, hemen eve koştum. Babamı çağırdım, 'Baba,
               baba, bir muhterem zat seni soruyor' dedim. Babam, 'Bu zat bi-
               zim Molla Said Efendi olmasın?' dedi. 'Bilmiyorum' dedim.
               Babam ise kapıdan çıkarak, bu zatları karşılamak için koştu.
               Bize doğru on beş-yirmi adım kadar gelmişlerdi. Babam tanıdı
               ve hemen Üstad'ın ellerine kapandı, ellerini öpmek istedi, Üstad
               elini çekti ve öptürmedi. Yürüyerek mezarlığın başına kadar git-

                                            225
   222   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232