Page 228 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 228
HZ. MEHDİ (A.S.) HAKKINDA BİLGİLER
tiler. Üstad Bediüzzaman, uzun bir ağacın yanındaki yuvarlak
bir taşın üzerine varıp oturdu.
"Merhum babam da Üstadın yanına oturdu, diğer genç
üniversiteliler de oraya oturdular. Ben ise arkada ve ayakta
durarak konuşmalarını dinlemeye çalışıyordum. Bazen
BEDİÜZZAMAN'IN SİNEMA PERDESİ GİBİ GELECEĞİ SEYRETMESİ
Kürtçe konuşuyorlardı. Ben o zaman konuşmalarını anlaya-
mıyordum. Türkçe konuştukları zaman ben de anlıyordum.
Galiba babam Üstada bir şey söyledi. Üstad ona cevaben:
'HİÇ ÜZÜLMEYE DEĞMEZ. BEN ŞİMDİKİ BU HALLERİ,
BUGÜNÜN BÖYLE OLACAĞINI, SENELER EVVEL GÖRM-
ÜŞTÜM. HANİ ŞİMDİ SİNEMA DİYORLAR YA, BUNUN
BEN BÖYLE OLACAĞINI, AYNEN BU TAŞIN ÜZERİNE
OTURMUŞTUM VE AŞAĞIDAKİ DENİZİ SEYREDİYOR-
DUM, SİNEMA PERDELERİ GİBİ BUGÜNLER GÖZLERİ-
MİN ÖNÜNDEN GELİP GEÇMİŞTİ.'
"Bu bahisten sonra Üstad'la babam yine Kürtçe konuşmaya
başladılar. Bu yuvarlak taşın üzerinde on beş dakika kadar otur-
dular. Oradan kalkarak babamla vedalaştılar ve ayrıldılar.
Üstad Bediüzzaman Eyüb'e doğru yürüyüp gitti. Biz babamla
eve dönerken, ben babama sormaya başlamıştım. Babam bana
'Bu zat benim sana daima bahsini ettiğim Molla Said dediğim
zattır,Bediüzzaman'dır.'
"Üstad Bediüzzaman Zeyneb Hatun Camiinde itikafta ka-
lırken, ablam Emine akşamları iftarlık yemek götürürdü. Üstad
ise sadece bir çorbayı alırdı.
"1952 senelerinde 'Üstad Bediüzzaman'ın Sirkeci'deki ağır
ceza mahkemesinde mahkemesi var' demişlerdi ve ben de bu
mahkemeyi takip etmek için gitmiştim. Ama o zaman mahkeme
günü Sirkeci'deki şimdiki postahane olan yerde mahşerî bir ka-
labalık vardı. Bu kalabalık ve izdiham yüzünden mahkemeye
girememiş, sadece seyirci olarak dışarıda kalmıştım."
KAYNAK: (Son Şahitler adlı eserin, dördüncü cildinden
derlenmiştir.)
226