Page 62 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 62

HZ. MEHDİ (A.S.) HAKKINDA BİLGİLER


               olarak, her bir fesad-ı ümmet zamanında bir muslih (ıslah
               edici) veya bir müceddit (büyük alim) veya bir halife-i zişan
               (şanlı halife) veya bir kutb-u a'zam veya bir  mürşid'i ekmel

               (kusursuz bir klavuz) veyahut bir nevi Mehdi hükmünde
               mübaret zatları göndermiş; fesadı izale edip (giderip), mille-
               ti ıslah etmiş (düzeltmiş); Din-i Ahmediye (A.S.M) muhafaza
               etmiş. Madem adeti öyle cereyan ediyor, AHİR ZAMANIN

               EN BÜYÜK FESADI ZAMANINDA, ELBETTE EN BÜYÜK
        HZ MEHDİ (A.S.)'IN ÇIKIŞ ZAMANI - TÜRKÇE
               BİR MÜÇTEHİD, HEM EN BÜYÜK BİR MÜCEDDİD, HEM
               HAKİM, HEM MEHDİ, HEM MÜRŞİD, HEM KUTB-U
               AZAM OLARAK BİR ZAT-İ NURANİYİ (nurlu bir kişiyi)
               GÖNDERECEK VE O ZAT DA, EHL-İ BEYT-İ NEBEVİDEN
               (Peygamberimiz (saas)'in soyundan) OLACAKTIR. Cenab-ı

               Hakk, bir dakika zarfında beyn-es-sema vel-arz alemini (gök
               ve yerin arasını, dünyayı) bulutlarla doldurup boşalttığı gibi,
               bir saniyede denizin firtınalarını teskin eder (sakinleştirir) ve
               bahar içinde bir saatte yaz mevsiminin nümunesini (örneği-
               ni) ve yazda bir saatte kış fırtınasını icad eden Kadir-i

               Zülcelal (Celal ve İzzet sahibi Yüce Allah); Mehdi ile de,
               alem-i İslam'ın zulümatını (karanlıklarını) dağıtabilir. Ve
               va'detmiştir, va'dini elbette yapacaktır. Kudret-i İlahiye (ilahi
               güç) noktasında bakılsa, gayet kolaydır. Eğer daire-i esbab (se-
               bepler dairesi) ve hikmet-i Rabbaniye (Allah'ın hikmeti) nokta-
               sında düşünülse, yine o kadar makul ve vukua (oluşa) layıktır

               ki; 'Eğer muhbir-i Sadık'tan rivayet olmazsa dahi, herhalde öy-
               le olmak lazım gelir. Ve olacaktır' diye ehl-i tefekkür (tefekkür-
               de bulunanlar) hükmeder. ... Âl-i İbrahim Aleyhisselâm (Hz.
               İbrahim (as)'ın soyu) gibi öyle bir vaziyet almış ki, umum mü-
               barek silsilelerin başında, umum aktar (açıklık alanlar) ve âsâ-

               rın mecmalarında (kuytu toplanma yerlerinde) o nuranî zatlar
               kumandanlık ediyorlar. Ve öyle bir kesrettedirler ki (o kadar
               kalabalıktırlar ki), o kumandanların mecmuu (tümü), muaz-


                                              60
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67