Page 58 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 58

HZ. MEHDİ (A.S.) HAKKINDA BİLGİLER


               mettardır. Fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok ge-
               niş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan, umumun ve
               avâmın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar. İşte o has

               Nurcular ve bir kısmı evliya olan o kardeşlerimizin tâbire ve te-
               vile (bir fikir veya sözden bir başka mânâ çıkarmak) muhtaç fi-
               kirlerini ortaya atmak, ehl-i dünyayı ve ehl-i siyaseti telâşe ve-
               rir ve vermiş; hücumlarına vesile olur. Çünkü, birinci vazifenin

               hakikatini ve kıymetini göremiyorlar; öteki cihetlere hamleder-
               ler.
        HZ MEHDİ (A.S.)'IN ÇIKIŞ ZAMANI - TÜRKÇE
                   Kardeşlerimin ikinci iltibası (yanlışlık):
                   Fâni ve çürütülebilir bir şahsiyeti, bazı cihetlerle birinci va-

               zifede pişdarlık (öncülük) eden Nur şakirtlerinin şahs-ı mân-
               evîsini temsil eden o âciz kardeşine veriyorlar. Halbuki bu iki
               iltibas da (yanlışlık) Risale-i Nur'un hakikî ihlâsına ve hiçbir şe-
               ye, hattâ mânevî ve uhrevî makamata (makamlar, dereceler)

               dahi âlet olmamasına bir cihette zarar verdiği gibi, ehl-i siyase-
               ti de evhama düşürüp Risale-i Nur'un neşrine zarar gelir. Bu
               zaman, şahs-ı mânevî zamanı olduğu için, böyle büyük ve bâkî
               hakikatler, fâni ve âciz ve sukut edebilir (kaybolabilir) şahsi-
               yetlere bina edilmez.

                   Elhasıl: O GELECEK ZATIN İSMİNİ VERMEK, üç vazi-
               fesi birden hatıra geliyor; yanlış olur. Hem hiçbir şeye âlet ol-
               mayan nurdaki ihlâs zedelenir, avâm-ı mü'minîn (müminlerin
               geniş halk tabakası) nazarında hakikatlerin kuvveti bir derece
               noksanlaşır. Yakîniyet-i bürhaniye (kesin deliller) dahi, kazâyâ-

               yı makbûledeki (kabule mazhar olmuş hüküm ve iddia) zann-ı
               galibe (kuvvetli ihtimal) inkılâp eder (değişir); daha muannid
               (inatçı) dalâlete (Hak ve hakîkatten) ve mütemerrid (İnatçı, dik
               kafalı, hakkı kabul etmekte direnen) zındıkaya (dinsizlik,
               inançsızlık) tam galebesi (üstün gelmek), mütehayyir (Hayrete
               düşen, şaşıran) ehl-i imanda görünmemeye başlar. Ehl-i siyaset




                                              56
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63