Page 18 - Hücredeki Mucize
P. 18
16 HÜCREDEK‹ MUC‹ZE
lemeyi yapt›ktan sonra ise bilimin ifli biter. Çünkü bilim bir yol gösterici de¤il,
yaln›zca bir araçt›r. Araban›n kendisinde bir ak›l olmad›¤›n›, yaln›zca büyük
bir akl›n arabada yans›d›¤›n› anlaman›n yolu ise, ak›l ve vicdand›r.
‹flte bu özelliklerden yoksun oldu¤u takdirde bir kifli, istedi¤i kadar üni-
versiteler bitirmifl, akademik kariyerinin zirvesine ulaflm›fl, hayat›n› bilime
adam›fl olsun, bu kadar aç›k bir gerçe¤in fark›na varamayacak kadar gülünç
ve zavall› bir hale düfler. Olaylara dolambaçl› yollardan izahlar bulma u¤run-
da bütün ömrünü ziyan eder.
Bu, kafas›n› kald›rmad›¤› için Günefl’i fark edemeyen ve Dünya’n›n nas›l
ayd›nlan›p nas›l karard›¤›n› bulmak için bütün yeryüzünü dolaflarak, hayat›
boyunca bu konuda binlerce tutars›z teori üreten bir kiflinin durumuna ben-
zer. Bu kifli ne kadar zeki ise o kadar çok ve karmafl›k teoriler üretecektir. Ifl›-
¤›n kayna¤›n› aç›klamak için yeryüzünde bulunan cisimler ve süregelen olay-
lar aras›nda ola¤anüstü ayr›nt›l› ba¤lant›lar kuracakt›r. Ama ak›l sahibi olma-
d›¤› için gökyüzündeki Günefl’in varl›¤›n› bir türlü fark edemez ve bu kadar
aç›k bir gerçe¤i göremez.
‹çinde yaflad›¤›m›z tüm evrenin ve bu evrenin tüm parçalar›n›n Allah tara-
f›ndan yarat›ld›¤›n› ve O'nun taraf›ndan düzenlendi¤ini anlayamayan bir insa-
n›n durumu da bundan farkl› de¤ildir.
Peki bu insanlar neden bu kadar aç›k ve net bir gerçe¤i kavrayamazlar?
Bu s›r bize Kuran'da bildirilir: ‹çinde yaflad›¤›m›z evrenin gerçek mahiyeti-
ni kavramak için zeka yeterli de¤ildir. Bunun için zekan›n yan›nda "ak›l" da
bulunmas› gereklidir. Bir insan ancak ak›l sahibi oldu¤u takdirde zekan›n
bulgular›ndan do¤ru ve sa¤l›kl› sonuçlar ç›karabilir, temel gerçeklere ulaflabi-
lir. Zeka beynin bir fonksiyonudur. Oysa, Kuran'da bildirildi¤ine göre ak›l,
kalbin bir fonksiyonudur. E¤er bir insan›n kalbi "pas tutmufl"sa, akledemez ve
dolay›s›yla görebildi¤i fleylerden Allah'a ulaflmay› baflaramaz. Kuran'da, kalp-
leri "pas tutmufl", yani vicdan ve sa¤duyudan yoksun olan bu insanlardan
flöyle söz edilir:
Yoksa onlar, diriltileceklerini sanm›yor mu? Büyük bir günde. ‹nsanla-
r›n, alemlerin Rabbi için kalkaca¤› günde. (Mutaffifin Suresi, 4-6)
O gün, yalanlayanlar›n vay haline. Ki onlar, din gününü yalanl›yorlar.
Oysa onu, ‘s›n›r tan›maz, sald›rgan', günahkar olandan baflkas› yalanla-
maz. Ona ayetlerimiz okundu¤u zaman: "Geçmifllerin masallar›d›r" de-
di. Asla, hay›r; onlar›n kazand›klar›, kalpleri üzerinde pas tutmufltur.
Hay›r; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek-yoksun tutulmufllar-
d›r. (Mutaffifin Suresi, 10-15)