Page 247 - Kuran Ahlakında Fedakarlığın Önemi
P. 247

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                 İşte insanın evrimi masalı da, teorilerine körü körüne inanan
            birtakım insanların buldukları bazı fosilleri ön yargılı bir biçimde

            yorumlamalarından ibarettir.
                 Darwin Formülü!

                 Şimdiye kadar ele aldığımız tüm teknik delillerin yanında, is-
            terseniz evrimcilerin nasıl saçma bir inanışa sahip olduklarını bir
            de çocukların bile anlayabileceği kadar açık bir örnekle özetleye-
            lim.

                 Evrim teorisi canlılığın tesadüfen oluştuğunu iddia etmekte-
            dir. Dolayısıyla bu akıl dışı iddiaya göre cansız ve şuursuz atomlar
            biraraya gelerek önce hücreyi oluşturmuşlardır ve sonrasında aynı
            atomlar bir şekilde diğer canlıları ve insanı meydana getirmişlerdir.

            Şimdi düşünelim; canlılığın yapıtaşı olan karbon, fosfor, azot, po-
            tasyum gibi elementleri biraraya getirdiğimizde bir yığın oluşur.
            Bu atom yığını, hangi işlemden geçirilirse geçirilsin, tek bir canlı
            oluşturamaz. İsterseniz bu konuda bir “deney” tasarlayalım ve ev-
            rimcilerin aslında savundukları, ama yüksek sesle dile getireme-

            dikleri iddiayı onlar adına “Darwin Formülü” adıyla inceleyelim:
                 Evrimciler, çok sayıda büyük varilin içine canlılığın yapısında
            bulunan fosfor, azot, karbon, oksijen, demir, magnezyum gibi ele-

            mentlerden bol miktarda koysunlar. Hatta normal şartlarda bulun-
            mayan ancak bu karışımın içinde bulunmasını gerekli gördükleri
            malzemeleri de bu varillere eklesinler. Karışımların içine, istedikle-
            ri kadar amino asit, istedikleri kadar da (tek bir tanesinin bile tesa-
            düfen oluşması mümkün olmayan) protein doldursunlar. Bu karı-

            şımlara istedikleri oranda ısı ve nem versinler. Bunları istedikleri




                                            245
   242   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252