Page 252 - Kuran Ahlakında Fedakarlığın Önemi
P. 252
Kuran Ahlakında Fedakarlığın Önemi
daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak in-
san vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve
kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu
gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçim-
de onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyle-
dir. Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses ciha-
zı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamış-
tır. Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok bü-
yük bir gerçek daha vardır.
Beynin İçinde Gören ve Duyan
Şuur Kime Aittir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri,
kuşların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarı-
lar, elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyo-
kimya kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair
birçok detay okursunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en önemli
gerçeğe hiçbir yerde rastlayamazsınız: Beyinde, bu elektrik sinyal-
lerini görüntü, ses, koku ve his olarak algılayan kimdir? Beynin
içinde göze, kulağa, burna ihtiyaç duymadan tüm bunları algılayan
bir şuur bulunmaktadır. Bu şuur kime aittir?
Elbette bu şuur beyni oluşturan sinirler, yağ tabakası ve sinir
hücrelerine ait değildir. İşte bu yüzden, herşeyin maddeden ibaret
olduğunu zanneden Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir ce-
vap verememektedirler. Çünkü bu şuur, Allah’ın yaratmış olduğu
ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek için göze, sesi duymak için ku-
250