Page 63 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 63
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
şefkatli, barışçıl ve uzlaşmacı davrandığını görmekteyiz.
Medine Vesikası metni, Müslümanların, müşriklerin haklarına
ve hukuklarına karşı koruyucu bir tavır aldıklarını göstermekte,
onların da Medine'nin savunmasında Müslümanlarla beraber hare-
ket etmelerini istemektedir. Müşriklere karşı böyle bir tutum ise
hiçbir şekilde şaşırtıcı değildir; çünkü Kuran'a göre Müslümanlar
anlaşma halinde oldukları müşrikleri, kendi canları pahasına koru-
makla yükümlüdürler. (Bu konu ilerleyen satırlarda anlatılacaktır.)
Sonuç olarak söz konusu Vesika'nın birlik ve beraberliğin, şef-
kat ve sevginin, dostluk ve barışın çekirdeklerini içerisinde barındı-
ran çok önemli bir tarihi belge olarak kabul edildiği bir gerçektir ve
özelde Müslümanlarla Museviler arasında genelde de tüm gayri-
müslimlerle diyalog yapmada örnek teşkil etmektedir. Peygambe-
rimiz (sav)'in o dönemdeki bu sevgi ve barışçıl anlayışı Kuran'a
uygun olandır, ancak bunu yaşayabilen bir Müslüman toplum gör-
mek şu anda zordur. Bu durum, tarihin en demokratik anayasası-
nın Efendimiz (sav) tarafından yazılıp uygulandığının ve günümüz
toplumlarının Kuran'dan da Peygamberimiz (sav)'in uygulamala-
rından da uzaklaştıklarının kesin ve önemli bir delilidir.
Dolayısıyla kitabın bundan sonraki bölümlerini, bu bilgiler
doğrultusunda değerlendirmek gerekmektedir. Müşrikleri dahi
korumayı emreden, Kitap Ehli'nin (Musevi ve Hristiyanlar) ise
Müslümanlar için özel bir yeri olduğunu belirten Kuran'ı Kerim'in
öğütleri ve Kuran'a göre daima barış ve demokrasiyi hedeflemiş
olan Hz. Muhammed (sav)'in uygulamaları günümüz hurafecile-
rinkinden tamamen farklıdır. Onlar Kuran'dan sürekli savaşa delil
bulmaya çalışırken, Kuran daima barışı öğütlemektedir. Dolayısıy-
la konuyla ilgili savaş ayetleri açıklanırken, bu önemli gerçeğin
mutlaka akılda tutulması gerekmektedir.
61