Page 129 - İmanın Güzellikleri
P. 129

Harun Yahya (Adnan Oktar)


           yerine getirilebilir. Sünnete tam ve bilinçli bir tabiyet ise, ayetlerde elçiye
           verilen önem ve değeri anlayıp kalbe yerleştirmekle gerçekleşebilir. İşte
           bu nedenle, elçiyle ilgili hükümleri her devirde yaşayan müminlerin bilip

           öğrenmeleri gerekmektedir. Aşağıda, müminlerin elçiye karşı göstermele-
           ri gereken tavır ve davranışları belirleyen Kuran hükümlerini ele alacağız.

              - El çi nin nef si ni ken di nef si ne ter cih et mek,

                          onu sa vu nup des tek le mek

                Allah Kuran'da Allah'ın seçtiği elçilerin çok üstün ve güzel ahlaklı
           mübarek insanlar olduğunu bildirmiştir. Elçiler, Allah'ın yeryüzündeki
           halifesi, İslam ahlakının en büyük temsilcisi, müminlerin de lideri konu-
           mundadırlar. Elçiler Allah'ın, kulları arasında kendisinden en çok razı
           olduğu, O'ndan en çok sakınıp-korkan, O'na itaat ve teslimiyette en önde
           giden, her konuda müminlere örnek olan, en üstün ahlaklı insanlardır.

           Allah elçilerine özel bir önem vermekte ve onları pek çok ayetle koruma
           altına almaktadır. Allah elçilerini makamca herkesten üstün kılmıştır. Bu
           nedenle elçiler mümin toplulukları arasında en öncelikli ve en merkezi
           konuma sahiptirler. Bu yüzden, mümin her zaman ve her konuda elçinin
           nefsini kendi nefsine tercih etmelidir. Bu konu Kuran'da şöyle haber veril-
           mektedir:
                Me di ne hal kı na ve çev re sin de ki be de vi le re, Al lah'ın el çi sin den

                ge ri kal ma la rı, ken di ne fis le ri ni onun nef si ne ter cih et me le ri
                ya kış maz... (Tev be Su re si, 120)
                Pey gam ber, mü min ler için ken di ne fis le rin den da ha ev la dır...
                (Ah zab Su re si, 6)
                Elçilerin Allah Katındaki üstün makamlarından dolayı, Kuran'ın pek
           çok ayetinde müminlere elçileri savunup desteklemeleri emredilmiştir:
                ... Ona (el çi ye) ina nan lar, des tek olup sa vu nan lar, yar dım
                eden ler ve onun la bir lik te in di ri len nu ru iz le yen ler; iş te kur tu -
                lu şa eren ler bun lar dır. (Araf Su re si, 157)
                Şüp he siz, Biz se ni bir şa hit, bir müj de ve ri ci ve bir uya rı  cı ola rak
                gön der dik ki Al lah'a ve Re sû lü'ne iman et me niz, O'nu sa vu nup-
                des tek le me niz, O'nu en iç ten bir say gıy la-yü celt me niz ve sa bah



                                            127
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134