Page 131 - İmanın Güzellikleri
P. 131

Harun Yahya (Adnan Oktar)


                me yin ve bir bi ri ni ze ba ğır dı ğı nız gi bi, ona söz le ba ğı rıp-söy le -
                me yin; yok sa siz şu urun da de ğil ken, amel le ri niz bo şa gi der.
                (Hu cu rat Su re si, 2)
                Allah müminlerin Allah'ın elçisiyle konuşurken seslerini birbirlerine
           olduğu gibi yükseltmemelerini hatırlatmıştır. Burada dikkat edilmesi gere-

           ken husus ise bu tavrın, bir edep veya görgü kuralı olmanın çok ötesin-
           de, Allah'ın kesin bir emri olmasıdır. Zira, aksine bir davranışın amelleri
           boşa götürecek bir tavır olması konunun önemini açıkça ortaya koymak-
           tadır. Bunu Kuran'ın açık bir hükmü olarak değil de, herhangi bir ahlak
           kuralı olarak görmek, "yapılırsa güzel olur, yapılmazsa da biraz ayıp olur"
           şeklinde bir anlayışı sürdürmek, Allah'ın ayetlerini gözardı etmek anlamı-
           na gelir. Oysa elçiye gösterilen saygı Allah'a gösterilmiş demektir. Aynı

           şekilde eğer tam tersi bir ahlak gösterilirse bu da Allah'a karşı gösterilmiş
           bir tavır olur. Elçiye karşı kasıtlı olarak saygıda kusur etmek ise Allah'ın
           razı olmayacağı bir tavırdır. Ancak, böyle bir kastı olmadan, cahillik,
           düşüncesizlik, hatalı bir samimiyet anlayışı sonucu elçinin huzurunda
           sesini yükselten bir kişinin, mümin de olsa, bu hatasından hemen vaz-
           geçmesi, elçiye karşı duyduğu derin saygı ve bağlılığı en güzel, en neza-
           ketli, en asil şekilde ifade edecek bir davranış göstermesi şarttır. Bu konu-
           nun önemi, bu güzel ahlaka riayet edenlerin övüldüğü ve müjdelendiği
           bir sonraki ayetle de gayet iyi anlaşılır:

                Şüp he siz, Al lah'ın Re su lü ’nün ya nın da ses le ri ni al çak tu tan lar;
                iş te on lar, Al lah kalp le ri ni tak va için im ti han et miş tir. On lar
                için bir mağ fi ret ve bü yük bir ecir var dır. (Hu cu rat Su re si, 3)
                Benzer şekilde, elçiye, herhangi bir kişiye olduğu gibi dışardan ses-
           lenilmesinin akılsızlık alameti olduğu ve müminlerin bu tavırdan sakın-
           maları gerektiği de  ayette şöyle bildirilmiştir:

                Şüp he siz, hüc re le rin ar dın dan sa na ses le nen ler de, on la rın ço -
                ğu ak lı nı kul lan mı yor. (Hu cu rat Su re si, 4)


                  - Ça ğı rıl ma dan ve izin siz el çi nin evi ne
                                       gir memek

                Al lah in san la rı, el çi ye mad di-ma ne vi sı kın tı ve ezi yet ve re bi le cek her


                                            129
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136